Hamza Mestoğlu: Başka Şeyler Yapmam Gerektiğini Hissettim

Genç yaşta yolu Avrupa‘ya düşen ve kariyerine İspanya‘da devam etme kararı alan 2004 doğumlu forvet Yiğit Hamza Mestoğlu‘yla özel bir röportaj yaptık.

Hamza Mestoğlu, yaşıtlarına göre daha farklı bir yol tercih eden oyuncular arasında geliyor. Aslında jenerasyonunda onun bu anlamda bir örneği yok. Kimilerine göre sürpriz, kimilerine göre radikal ama cesur bir karar alarak en doğrusunu yaptı.

Saha içinde oyuna olan tutkusunu, kaybetmeyi sevmeyen yapısını çok çabuk belli ediyor. Bazen bu, onu dışarıdan agresif bir yapıda gösteriyor. Hatta bir dönemin efsane oyuncularından Mirsad Türkcan’a benzeten de çok kişi var.

Genç oyuncu, birçok konuda sorduklarımıza net cevaplar verdi. Belli bir plan ve programla kariyerine devam eden Hamza, geçmişten günümüze uzanan macerasını anlattı.

Lafı fazla uzatmadan Hamza Mestoğlu’yla yaptığımız röportaja geçelim:

Basketbola başlama hikayesini kısaca annlatan genç oyuncu, ”İlk etapta masa tenisi oynuyordum. Dersimizi veren hoca, boyumun uzun olduğunu ve basketbol takımına almak istediğini söyledi. Böyle başladım. İlk senemde temel hareketleri öğrendim, sonra İBB beni istedi, oranın minik takımına gittim. 1-2 sene orada oynadıktan sonra Banvit’e geçtim.” dedi.

– Bir şeyleri değiştirmek istedim

Kariyerinin kırılma anlarından birine İspanya’ya gitme kararı alarak imza atan Hamza Mestoğlu, bu konuda sorduğumuz sorulara ve tercih sebeplerine şöyle değindi:

”İspanya’da oynamak aslında benim de istediğim bir şeydi. İzmir’deki U15 turnuvasında sayı kralı ve MVP olmuştum. Bir noktadan sonra başka şeyler yapmam gerektiğini hissettim.”

”U16 Avrupa Şampiyonası’ndan sonra menajerim aracılığıyla Ucam Murica beni istedi. İlk başta gitmek istemedim, çünkü Bandırma’da ne olacağını da bilmiyordum, önce bunu bir görmek istedim. Aslında bu zamanlarda oyunumda bir şeyleri değiştirmeyi istiyordum. Tam olarak 3 numara değildim, 3.5 numara gibi oynamam gerektiğini düşünüyor ve antrenörlerimle de konuşuyordum. Altyapıda dominant olabiliyorsun ama yukarısı biraz farklı. Menajerimle tekrar konuştum ve teklif devam ediyorsa gitmek istediğimi söyledim.”

”Biraz çekinmiştim açıkçası, çünkü bunu daha önce benim yaşımda İspanya’ya gidip yapan biri yoktu. Ben gittiğimde 15-16 yaşındaydım. Kendime bir örnek bulamamıştım ama ilk olmak istedim.”

– Kendimi 4’e yakın 3.5 olarak görüyorum

Her iki forvet pozisyonunda da oynayabilen Hamza, aslında çok yönlü yapısıyla modern basketbolda fark yaratacak isimler arasında.

Kendini 3.5 olarak tanımlayan genç oyuncu, şunları söyledi:

”Pozisyon karmaşası hissetmedim desem yalan olur. Zaman zaman iyi post-up oynadığım, ribauntlarda aktif olduğum için Bandırma’da 5 numaraya da kaydığım oldu. Milli takımlara gidince ise herkes fizikli bu sefer o avantajın olmuyor rakip uzunlara karşı. Bu da problem yaratıyordu.”

”Ben kendimi 4’e daha yakın bir 3.5 olarak görüyorum. Savunmada 1’den 5’e kadar tutarım, bu avantajım. Uzun arkasında da, kısanın önünde de kalırım.”

Türk gençlerinin yetenek olarak kimsenin gerisinde olmadığını belirten Hamza, potansiyeli açığa çıkarma konusunda eksiklik yaşandığını belirtti:

“Yetenek ve fiziksel olarak birçok Avrupa ülkesinden ilerideyiz. Potansiyelini değerlendiremediğimiz jenarasyonlarımız da var. Bir şekilde herkes belli bir noktaya geliyor, kontrat alıyor ama potansiyel olarak bence yeterli düzeye ulaşamadık.”

– Euroleague seviyesinde olmak istiyorum

Zaman zaman saha içinde agresif gözükmesinin kaybetmeyi sevmeyen yapısına bağlayan 2004 doğumlu forvet, hem bu konuyla ilgili hem de yazın düzenlenen gençler şampiyonasıyla ilgili sorularımızı yanıtladı:

”Öfke problemim yok, sanırım hakemlere zaman zaman itirazımlardan dolayı böyle düşünenler var ama dışarda beni tanımıyorlar. Kaybetmeyi sevmeyen bir yapım var, kazanmayı çok istiyorum. Kazanmak için yapmayacağım bir şey yok. Bazen bu noktada kendimi kaybettiğim oluyor. Eskiden daha çoktu ama ben de bu yönümü törpülemeye çalışıyorum.”

”Turnuvayı şampiyon tamamlayabilirdik, biraz elimizden kaçtı. Milli takım bizim için güzel bir anı, hatıra olarak kalacak. Bireysel performansla ilgili bir şeylerin arkasına sığınmak istemiyorum. Rolüm biraz farklıydı, benden ne istendiyse elimden geleni yapmaya çalıştım.”

Şut çalışmalarına ağırlık verdiğini söyleyen Hamza, savunmanın kendileri için olmazsa olmaz olduğunu vurguladı:

”Sabah akşam şut çalışıyorum burada. Genel olarak bu sezon şut yüzdem de gayet iyi. Doğru şutu bulduğumda çekinmem ve kullanırım.”

”Bazı gerçekler var, özellikle Türk oyuncu olarak sahada kalmak istiyorsan önce savunma yapacaksın. Benim de istediğim Euroleague seviyesi. Bunu yapabilmek için de savunmayı iyi yapmak lazım. Şutumu biraz daha net hale getirdiğimde hücumuna güvenen bir oyuncuyum. Biraz Bojan Bogdanovic tarzı olarak görüyorum.”

– En önemli 2 ligde yerli avantajım olacak

NBA hedefinin olduğunu ancak bunu kendisi için hayal noktasına taşımadığını söyleyen genç oyuncu, Euroleague’de elit seviyelere ulaşması halinde Avrupa’da devam edebileceğini belirtti:

”NBA benim için hiçbir zaman hayal değil, hedef. İmkansız olarak değil, yakın bir hedef olarak görüyorum. Ben her zaman iyi bir takımın iyi bir parçası olacağım.”

”Açıkçası Avrupa’da elit seviyedeysem NBA’e gitmem. Dediğim gibi, NBA benim için hiçbir zaman hayal değil. NBA olsun da ne olursa olsun kafasında değilim.”

İspanya’da yerli statüsü kazanmasına az kalan Hamza Mestoğlu, Avrupa’nın en önemli 2 liginde bu avantaja sahip olmak istediğini söylerken, parayı hiçbir zaman öncelik olarak görmediğini ve gelişimine önem verdiğini ifade etti:

”Ben sadece İspanya’da olmak için gelmedim buraya. Şu an tamamlamaya çalıştığım bir kural da var. Şubat’ta burada üçüncü sezonum olacak ve yerli statüsüne geçiyorum. Bu sayade aslında hem burada hem BSL’de yerli olarak değerlendiriliyorum. Avrupa’nın en önemli 2 liginde böyle bir avantajım olmuş olacak. Bu da opsiyonlarımı çoğaltacak.”

”Bence Türkiye’de kuralı İspanya’daki gibi yapmak lazım. Bu uzun vadede takımların ekonomisine de katkı sağlar. Oyuncu, burada yetişiyor, burada o statüyü kazanıyor. Bu altyapıdaki rekabeti arttıracağından dolayı daha çok üst seviye oyuncu yetişeceğini düşünüyorum.”

”Ben, paraya önem verseydim İspanya’ya gelmezdim. Banvit kapandıktan sonra Türkiye’den başka bir takıma giderdim, iyi paralar kazanır, A Takım kontratımı da garantiye alırdım. Önemli olan vizyon, bu yaşıma kadar paraya öncelik vermedim. Öyle olsa daha farklı hareket edebilirdim.”

– Bjelica ve Deck’i çok izliyorum

Basketbolda oyunun hızlanmasının kendisi için avantaj olduğunu belirten genç forvet, Nemanja Bjelica ve Gabriel Deck gibi isimleri sık izlediğini söylerken, sorularımızı cevaplandırmaya devam etti:

”Benim için avantaj. 3 numarada çembere yakın, 4 numarada uzak oynarken, açıkçası beni durdurabilecek oyuncu sayısını çok az olarak görüyorum.”

”Hem kendi maçlarımı hem diğer maçları izliyorum. BSL ve Euroleague maçlarını da kaçırmamaya çalışıyorum.”

”Çok oyuncudan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Nemanja Bjelica ve Gabriel Deck arasındayım. Bu ikisini çok izliyorum. Mirsad Türkcan benzetmeleri yapılıyor dediğin gibi.”

”Yapmacık değilim, bu biraz farklı gösteriyor beni. Bir smaç olduğunda, blok yaptığımda, top çaldığımda, jest ve mimikleri doğru yerde yapıyorum aslında. Taraftarı ateşlemeyi seviyorum.”

– Saha dışı

Decolor La Roda’da kiralık olarak forma giyen Hamza, boş zamanlarını genelde çalışarak değerlendirdiğini söylerken, röportajı şu sözlerle noktaladı:

”Şu an çok bir şey yapmıyorum açıkçası, yaşadığım yer biraz kasaba gibi. Kiralık oynadığım için Murcia’da değilim. Bol bol antrenman yapıyorum. Dizi izliyorum, vaktimi öyle geçiriyorum.”

Röportaj: Kemal Erdem
Mail: [email protected]
Instagram: @kemalerdem54

About The Author

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir