Geçtiğimiz sezonu Türkiye Basketbol Ligi ekiplerinden Bandırma Kırmızı‘da geçiren 2001 doğumlu genç oyuncu Arda Çete‘yle özel bir röportaj yaptık.
Genç oyuncularla yaptığımız röportaj serisine Arda Çete’yle devam ettik.
2001 doğumlu ve 1.88 boyundaki oyuncu, hem Bandırma günleri hem de kariyer hedefleriyle ilgili birçok sorumuza samimi cevaplar verirken, pozitif karakterini röportaj esnasında epey hissettirdi.
Lafı fazla uzatmadan Arda Çete’yle yaptığımız röportaja geçelim:
Aslında birçok oyuncu gibi önce futbol aşkıyla başlayıp, daha sonra basketbola geçiş yapan Arda, ”O dönemki adıyla Banvit’in spor okullarına yazıldım ve sonrasında takıma seçildim. O zamandan beri de basketbola devam ediyorum.” dedi.
Biraz Daha Hızlanmam Gerekiyor
Bandırma’nın basketbol açısından avantajlarını, kendinde gördüğü en büyük eksikliği ve dışarıya verdiği pozitif enerjiyi sorduk.
Genç oyuncunun cevapları ise şöyle oldu:
”Bandırma’da antrenman yapmaktan başka fazla bir seçeneğiz olmuyor. Çok fazla sosyal yaşantımız yok. Günümüzün çoğu salonda çalışarak geçiyor. Çok fazla ekstra çalışma yapıyoruz. Bandırma’nın böyle bir avantajı var.”
”Şu an için hızlanmam gerektiğini düşünüyorum. Şutum bence ideal seviyede. Ortalamanın biraz üstünde. Ama biraz daha hızlanmam gerektiğinin farkındayım. Eğer BSL seviyesine geleceksem hızımı bir tık yukarı çekmem gerektiğini biliyorum. Savunmada ve hücumda bu beni rahatlatacak.”
”Sonuçta sevdiğim işi yapıyorum, zevk alıyorum. Zevk aldığım için de bunu dışa yansıtıyorum.”
Sürekli Vitrinde Oluyorsunuz
Fenerbahçe’nin son yıllarda Euroleague’i domine etmesi ve son 2 sezondur Anadolu Efes’in de bu dominasyona katılmasının ardından Türkiye basketbolunda çıta epey yukarı çıktı.
Bunun kendileri için bir avantaj olduğunu söyleyen Arda, ”Çıtanın yükselmesi aslında daha çok avantaj sağlıyor. Sürekli vitrinde oluyorsunuz ve sürekli sizi izliyorlar. Dünyanın her yerinden gözlemciler ve antrenörler ligimizi takip ediyor.” diye konuştu.
Modern basketbolda artık daha çok kısa beşler tercih edilirken, bunun aslında uzun oyuncular için bir avantaja dönüştüğünü söyleyen Arda Çete, ”Ben bunu kısa oyuncular için bir avantaj olarak görmüyorum. Bence uzunlara daha fazla avantaj sağlıyor. Çünkü oyun kısalıyor ve çok fazla kısa oyuncu yetişiyor. Bu da benim çok daha fazla oyuncu elemem gerektiği anlamına geliyor. Şu anki yapıda, milli takım seviyesine de baktığımız zaman, çok fazla uzun oyuncu olmadığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bandırma’da TBL’de pişen oyuncuların daha sonra BSL seviyesine geçiş yapmasına alışığız. Henüz 2001 doğumlu ama Bandırma için bunun pek bir önemi de yok. Ligde yabancıların arasından sıyrılmak da farklı bir rekabet seviyesine geçiş demek aslında.
Genç oyuncuya, hem bu seviyeler için hazır olup olmadığını hem de yabancılarla gireceği rekabeti sorduğumuzda ise şu cevapları aldık:
”Şu an kendimi tam olarak hazır hissetmiyorum ama yaz boyunca iyi bir çalışma programıyla kendimi o seviyeye hazırlayabilirim.”
”Türkiye’ye çok fazla yabancı geliyor, burası da çok iyi bir lig. Birçok yabancı burada sorumluluk alıyor. Türk oyunculara da liderlik özelliğini açığa çıkartacak fırsatlar geliyor. Bu fırsatı iyi kullanabildiğin zaman zaten iyi oyuncu oluyorsun. Kullanmadığın zaman bench oyuncusu olarak kalıyorsun.”
Euroleague Seviyesine Çıkmak İstiyorum
Birçok yerli oyuncu, özellikle kariyerinin ilk dönemlerinde şuta kalkarken az da olsa tedirginlik ve korku yaşıyor. İlk zamanlar kendisinin de bunu yaşadığını ifade eden Arda, ”TBL’de ilk oynadığım zamanlar tedirginlik oluyordu. Ligi bilmiyorsun, kendinden büyüklerle oynuyorsun ama o tecrübeyi kazandıkça alışıyorsun.” dedi.
Kariyer hedefleri arasında her oyuncu gibi Euroleague seviyesine çıkmak olduğunu belirten Arda Çete, ”Herkes gibi Euroleague seviyesinde bir oyuncu olmak istiyorum. Ama öncesinde BSL’de ilk 5 oyuncusu olmayı planlıyorum.” ifadelerini kullandı.
Genç oyuncu idolünü, son yıllarda ligimizde beğendiği oyuncuları ve kendi jenerasyonundan kimleri öne çıkarttığını sorduğumuzda ise şu cevapları verdi:
”Alessandro Gentile’yi rol model alıyorum. Beğendiğim oyuncular arasında şutör olarak Birkan Batuk ve Melih Mahmutoğlu var. Türkiye’de oynadığı dönemlerde Brad Wanamaker’ı çok beğeniyordum.”
”Kendi jenerasyonumdan Mustafa Kurtuldum, Ömercan İlyasoğlu, İsmail Karabilen ve Ekrem Sancaklı. 2002 jenerasyonundan da David Mutaf, Alperen Şengün ve Furkan Haltalı gibi çok beğendiğim oyuncular var.”
Futbol Oynamaktan Keyif Alıyorum
Ligin iptal kararını değerlendiren Arda, ”Bizim açımızdan bakarsak oynamak her zaman iyi olurdu. Genç oyuncuyuz sonuçta ve TBL’de süreler buluyoruz. Ama virüs nedeniyle alınan iptal kararına da bir şey diyemeyiz. Zorunlu olarak alındı ve herkes gibi saygı duyuyoruz.” dedi.
Virüs sürecinde çalışamlarına devam ettiğini söyleyen genç oyuncu, ”Sahilde koşulara çıkıyordum ve evde de çalışmalarıma devam ettim. Benim açımdan çok zor geçmedi. Programlarımız vardı zaten onları uyguladık.” ifadelerini kullandı.
Son olarak basketbol dışında futbol oynamaktan epey keyif aldığını belirten 2001 doğumlu Arda Çete, ”Futbol oynamaktan çok keyif alıyorum. Futbolun yanı sıra voleybol oynamayı da seviyorum. Yüzmeyi de çok seviyorum, çok yüzerim.” diyerek röportajı noktaladı.
Röportaj: Kemal Erdem
[email protected]