BGL‘de ve TB2L‘de Gaziantep Basketbol formasıyla izlediğimiz oyuncular arasında yer alan 2003 doğumlu 2.03 boyundaki Emirali Göktürk‘le özel bir röportaj yaptık.
2021-22 sezonunda Gaziantep BGL’de şampiyon olurken, Emirali Göktürk ise final maçının en değerli oyuncusu olmuştu.
Tarsus’da başladığı BGL sezonu, Gaziantep’te şampiyonlukla sonlanmış ve o dönemde genç oyuncu bir hayalini gerçekleştirmişti. Gaziantep, sezonu yine final oynayarak geçirirken, Emirli’yle geçmişten günümüze basketbol hayatını konuştuk.
Basketbola başlama hikayesini ve Gaziantep’e kadar giden süreci anlatan Emirali, röportaja şu sözlerle başladı:
”Basketbola, babamın da yönlendirmesiyle Antakya’da başladım. Orada 2-3 yıl oynadıktan sonra Banvit seçmelerine gittim. Ailemin de Bandırma’ya taşınmasıyla süreç başladı. 4 yıl boyunca Bandırma’da kaldım, sonrasında bazı nedenlerden dolayı ayrıldım ve 1 yıl ara verdim.”
”Pandemi sürecinde BGL’yi izleyince yeniden içimde bir istek oluştu. Tarsus Amerikan Koleji’yle görüşmeye başladık, babam da basketbola devam etmemi istiyordu. Temmuz ayında Tarsus’a gittim ve tekrar başladım. Bununla birlikte bu hayale yeniden tutundum.”
”Necati Güler’in Tarsus’a gelmesiyle birlikte daha farklı bir hale geldim. Erken elendik ama orada çok şey öğrendim ve ardından Gaziantep’e geçtim. Sezonun iyi geçmişti, istatistiklerim de iyiydi. Gaziantep’te hayallerimi daha fazla büyüttüm. O sezon şampiyon olduk, finalde en değerli oyuncu ödülünü aldım, benim için hayatımı basketbola adayacağım bir an oldu.”
– Sezon beni çok tatmin etti diyemem
BGL’de 2021-22 sezonunda finalin MVP’si seçilen Emirali Göktürk, bir yıl daha Gaziantep’te kalmaya karar vermişti. Emirali, bir amaç için bu kararı aldığını vurguladı ve şampiyonluk sezonuyla ilgili sorularımızı da yanıtladı:
”Gaziantep’te 1 yıl daha kalmaya karar verdim. Normalde başka bir oyuncu olsa belki farklı bir seviye için ayrılabilirdi ama ben bunu meydan okuma olarak gördüm. Bir sezon daha şampiyon olabilir diye düşündüm. Sezon başı benim açımdan biraz kötü başladı, dizimde sakatlık oldu ve 3 ay onunla uğraştım. Ama herkes bana inandı, çok yardımcı oldular ve sabır da gösterdiler. Finale kadar geldik, çok daha iyisi olabilirdi ama mücadelemizi verdik.”
”Tarsus’da oynarken de hep hayalimde vardı. Şampiyonluk sonrası röportaj verdiğimi hayal ediyordum. Hep böyle bir şampiyonluk istiyordum. Sezon sonu böyle bir şey olması benim açımdan tarif edilemez bir şeydi. Çok inanmıştım, maçı da çok iyi oynayacağıma inanıyordum.”
”BGL’de 2 kez üst üste şampiyon olan bir takım yoktu. Bunu başarabilmek istiyorduk. Açıkçası bu da kişisel olarak bir baskı yarattı. Araya deprem sürecinin girmesi ve sonrasında yaşananlar… Kendi adıma elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım.”
Hem BGL’de hem TB2L’de oynamanın kendisi açısından dezavantaj olmadığını vurgulayan genç oyuncu, sezon değerlendirmesini ise şöyle yaptı:
”Kendi adıma 2 ligde oynarken ben bir bocalama yaşamadım. Rakipten ziyade ben kendimle savaşıyorum. Rakip ne yapıyorsa ona cevap vermeye çalışıyorum zaten. Sezon içinde depremden sonra adaptasyon biraz zor oldu. Açık konuşmak gerekirse özellikle TB2L’de çok sık maçlar oldu ve biz yıldık. Performanslar düşmeye başladı. Herkesin kafasında başka bir dert vardı.”
”Sezon beni çok tatmin etti diyemem. Her oyuncu, geçen sezonun üstüne koymak ister. Bu anlamda çok eksik kaldığımı düşünüyorum. Tam toparlarken birçok şey araya girdi. Yeni bir Emirali yapacağıma eski Emirali’yi getirmeye uğraştım.”
– Kendimi 4 numara olarak görüyorum
Kendini tam olarak 4 numarada gördüğünü söyleyen 2003 doğumlu uzun, şutuyla ilgili de konuştu:
”Ben kendimi tam olarak 4 numara görüyorum. Şutum var, fiziksel olarak güçlüyüm. Elbette eksiklerim var ama bunu kapatmak için elimden geldiğince çalışıyorum. Elbette burada oynadığım pozisyon ve rolle, yukarıdaki bir olmayacak ama bu geçiş sürecini en iyi şekilde yönetmek istiyorum.”
”Beni ‘ben’ yapan şey şutum zaten. Takımımı rahatlattığım ve koçumun eline yeni bir kart verdiğim özelliğim bu. Oyuncuları bir kalıba sokmadan oynatmaları ve buna alıştırmaları, beni açıkçası ilerisi için motive ediyor. Umarım böyle bir sistemin içine dahil olabilirim.”
”Üzerine koymak için çok çabalıyorum. Şutum girmediği zaman adeta çıldırıyorum, çünkü o şut mutlaka girmeli. Basketbolumda en çok keyif aldığım özelliğim. Bunu yapamayacağımı hissetmeyi sevmiyorum. Tereddüt yaşamak istemiyorum.”
– Oyun kurucu tercihi
Son dönemlerde oyun kurucular adeta ikiye ayrılmış durumda. Eski tarz oyun kurucular halen pasörlüğü öncelik alırken, yeni dönemde ise daha çok 1.5 gibi oynayan oyuncular öne çıktı.
Emirali, bu konudaki sorumuzu da şöyle cevapladı:
”Shane Larkin tarzı oyuncular duruma göre iyi ya da kötü etki yapabiliyor. Bir maçı kazanmak sadece bir oyuncunun ritmine bağlı olmamalı. Öyle bir oyuncu varsa da onu kaldırabilecek takım arkadaşları olmalı. Açıkçası ben öyle bir takım arkadaşı olduğumu düşünüyorum. Benim oyun kurucum ritmini bulamıyorsa, ben oyundan düşmesin diye elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Eğer yol buysa, o iyi olduğunda biz iyi olacaksak, bizim de onu düştüğünde kaldırmamız gerekiyor. Nick Calathes ve Kostas Sloukas tarzı oyun kurucularla oynamak bir uzun için daha avantajlı. Takım olarak daha komple bir basketbol oynayabiliyorsunuz. Tek bir kişiye bağlı olmuyorsunuz, top daha fazla dolaşıyor.”
– Sadece hak ettiğim yerde olayım
Kendinde gördüğü eksikleri ve uzun vadeli hedeflerini ise şöyle anlattı:
”Kendimde gördüğüm en büyük eksikllik, kısanın karşısında daha iyi durmam gerekiyor. Maç içinde düşüş yaşadığımda bu savunmamı da olumsuz etkileyebiliyor. Savunmaya daha konsantre bir şekilde odaklanam gerekiyor. Kendimi düşürmemem gerekiyor. Her maç benim için ayrı bir ders oluyor.”
”Benim hedefim BSL ya da Euroleague oyuncusu olmaktan ziyade, uzun vadede verdiğim emeklerin karşılığını alabileceğim bir kariyer istiyorum. Sadece hak ettiğim yerde olayım. Olduğum ve yaptığım işin hakkını vereyim. Tek istediğim şey bu. Sonuçta ne kadar yukarı çıkarsan çık hak ettiğin yere dönersin.”
– Enleri
En çok çalışmak istediği koç ve oynamak istediği atmosfer:
”Ergin Ataman’la çalışmak isterdim. Çok fazla yıldızla çalıştı ve onun tarzını görmek isterim. Çok hırslı ve kazanmak için her şeyi verebilen bir adam.”
”Yunanistan’da oynamak isterdim. OAKA olabilir, oradaki atmosferi hissetmek ve bir derbide oynamak… Partizan-Kızıyıldız rekabetini de yaşamak isterdim tabii.”
– Deprem süreci
Antakyalı olan Emirali, o bölgede yaşayan her oyuncu gibi çok zorlu bir deprem süreci geçirdi. Ailesi, depremi en derinden hissederken, o ise yaşadıklarını şöyle özetledi:
”Herkesin bir acısı var bu depremde. Antakyalıyım ve benim çocukluğum orada geçti. Evimiz yıkıldı, hayatını kaybeden arkadaşlarım oldu. Bu süreçte yaşamaya utanır oldum. Çok daha kötü durumda olan insanlar vardı. Bu süreçte basketbola odaklanmak çok zordu.”
”Çayırova bize bütün imkanlarını sundu, onlara teşekkür ediyorum. Yurt hayatı farklı bir mücadele oldu. Sonuçta tanımadığın insanlarla berabersin, ne kadar bize imkan sağlasalar da, sonuç olarak insanın pek kabul edemeyeceği bir hayat tarzı. Çok şükür ailemiz sağ, maddi kayıplar telafi edebilir. Sırtımızı yaslayabileceğimiz insanlar halen yaşıyor.”
”O gün yemeğin yetmediği, uyuyamadığımız zamanlar oldu. İdmana çıkıp, sırf zorunluluktan yaptığımız zamanlar oldu. Sıef kaybetti demesinler diye kendimizi zorlayıp kazandığımız maçlar oldu. Duruşumuzdan taviz vermedik. BGL’de finale kadar da geldik, elimizden gelen mücadeleyi verdik.”
– Hobileri
Emirali, röportajı boş zamanlarında neler yaptığını söyleyerek sonlandırdı:
”Gece sıkıldığımda birkaç saat satranç oynarım. Gitar çalıyorum, babamın müzik evi vardı, oradan gelen bir alışkanlık. Genel olarak eğlenceli bir hayatım var.”
– İstatistikler
Geçtiğimiz sezon BGL’de 21 maça çıkan Emirali Göktürk, %37 üç sayı isabetiyle 11.2 sayı-7.8 ribaunt-1.1 asist ortalama yakaladı.
Röportaj: Kemal Erdem
Mail: [email protected]
Instagram: @kemalerdem54