Kaan Onat: Oynayabileceğim Bir Takıma Gitmek İstiyorum

2007 jenerasyonunun en iyi guardı olan ve potansiyeliyle izleyenleri kendine hayran bırakan geleceğin yıldız adayı Kaan Onat‘la özel bir röportaj yaptık.

Son dönemlerde altyapılara damgasını vuran performansıyla öne çıkan ‘Batman’ lakaplı Kaan Onat, bu sezon Anadolu Efes’le yollarını ayırırken, kariyer planlamasında en iyi seçimi yapmak için beklemeye geçti.

Geçtiğimiz yaz FIBA U17 Dünya Kupası’nın en iyi beşine seçilen Kaan, bireysel olarak gelişimine devam ederken, önündeki seçenekleri değerlendiriyor. Genç guard, birçok basketbol otoritesine göre son yılların en potansiyelli ve yetenekli oyuncuları arasında başı çekiyor.

Özellikle NCAA takımlarının radarında olan Kaan Onat, Amerika’yı bir opsiyon olarak görse de, Türkiye ve Avrupa’daki seçeneklerini de değerlendirmek istiyor. Genç guard, kendisi için maddiyatın ikinci planda olduğunu ve üst seviyede süre alabileceği bir takımla anlaşabileceğini belirtti.

Röportaja geçmeden önce küçük bir not düşeyim. Kaan, BGL finalinde oynamadı ve Anadolu Efes şampiyonluğu kaybetti. Ki o finalde Kaan oynasaydı muhtemelen MVP, takımı da şampiyon olacaktı. Finalde oynamaması kendisinin değil, kulübün aldığı bir karardı, zira sözleşme olayı çıkmaza girmişti. Burada kulüp kendi açısından haklı olabilir. Ancak bazı yerlerin final günü yapmaya çalıştığı algı ve 18 yaşındaki bir genç üzerinden rant sağlamaya çalışması hiç hoş olmadı. Biz, özellikle bu konuya hiç girmedik ve ayrılık süreciyle ilgili herhangi bir soru sormadık.

Kaan Onat’la yaptığımız röportaj;

– Önceliğim para değil

En çok merak edilen konuların başında Kaan’ın bu yaz yapacağı tercih geliyor. Birçok takımın yakın takibinde olan 2007’li guard, kenarda oturmak için değil, kendini gösterebileceği bir transfer yapacağını ifade etti.

Genç oyuncu, konuyla ilgili şunları söyledi;

”Benim şu an önceliğim para değil. Çok para kazanabileceğim bir yere değil, süre alabileceğim ve oynayabileceğim bir takıma gitmek istiyorum. Gelen tekliflere bu açıdan bakacağım.”

”Gerçekçi olmak gerekirse Türkiye’de 7 yabancılı bir sistemde genç bir oyuncunun süre alması zor. Yabancıya karşı değilim yanlış anlaşılmasın. Hak eden oynamalı, A takımda da, altyapılarda da bu böyle olmalı…”

– Dış şutumu geliştirdim

Savunmada zayıf yanları olduğunu ve bu açığını da kapatmak için çalıştığını söyleyen Kaan, dış şutunu ise geçmişe göre geliştirdiğini belirtti:

”Topsuz oyunda savunmada zayıf kalabiliyorum, adamımı kaçırdığım ve topla hareket etmediğim oluyor. O konuda gelişmem gerektiğini biliyorum. Topa baskıyı arttırmam lazım. İşin savunma kısmında bunları düzeltmem gerekiyor.”

”U16’da turnuvasından kalma kötü bir dış şut yüzdem var. Çoğu zaman insanların aklında o kalıyor ama ben bu konuda kendimi geliştirdiğimi düşüyorum. Dış şutumu daha da geliştirmem gerektiğini biliyorum ama bu konuda soru işareti kaldığını düşünmüyorum. Sonuçta sezonu %35’le tamamladım. Penetre ederken sağ tarafımı da daha iyi kullanmam lazım.”

– Çift guard oynamayı seviyorum

Çift guard oynamayı sevdiğini söyleyen Kaan, kendisini fiziksel yapısından dolayı 1.5 gibi gördüğünü belirtirken, ribauntlardaki agresif tutumunu sorduğumuzda da şunları söyledi:

”Çift guard oynamaktan daha çok keyif alıyorum. Çünkü hem skor opsiyonumu hem de oyun görüşümü, bu iki yeteneğimi ortaya çıkardığımı düşünüyorum. Yanımda benim gibi bir guard olunca, o ribauntu alınca ben koşuyorum, ben ribauntu alınca o koşuyor. Ağırlıklı 1 numaradan ama 2’ye kaydığım anlardan da zevk alıyorum.”

”Bana göre 1 numara oynamam gerekiyor ve bundan da keyif alıyorum ama fiziğimden dolayı 1.5’a daha yakınım. Zaman zaman 2 numara da oynayabilirim.”

”Çocukluğumdam beri, küçük potalarda oynarken de, topun nereye gideceğini takip eder ve ribaunta odaklanırdım. Topun nereye gideceği konusunda sezgilerimin iyi olduğunu düşünüyorum. Oyunun temposunu hızlandırmak için de ribauntu almak istiyorum. Bir anda takımı hücumu çıkartmak istiyorum.”

– Motivasyonu sağlıyorum

Kaan’ın idolünün efsane oyuncu Dimitris Diamantidis olduğunu biliyoruz. Ancak o dönemle bu dönem arasında bir farklılık olduğu da kesin. Basketbolun yaşadığı dönüşümü, artan hızı, kötü başladığı maçlarda bir anda yakaladığı ivmeyi sorduğumuzda şu cevapları verdi:

”Geçiş hücumlarını ve tempolu basketbolu daha çok seviyorum. Sürekli akan bir oyun var. Top sürekli dolaşıyor. Ben, top ne kadar dolaşırsa ve herkesin eline ne kadar değerse o kadar zevk alıyorum. Herkesin eline değsin, doğru pozisyonu bulalım ve doğru şutu atalım… Bu şekilde savunma dengesiz yakalanıyor ve daha rahat hücum edebiliyorsun. Elbette set hücumunda da bir tane akıllı ve güzel pas vereyim düşüncesi keyif veriyor.”

”Beş şut kaçırsam da eğer doğru pozisyonu bulursam altıncıyı da atarım. Kötü başladığım maçların devre arasında kendimce zihinsel motivasyon sağlayabiliyorum. Bu sezon bunu birkaç maçta yaptım. Kötü başlayıp, ikinci devrede 30 verimlilik puanı yakaladım.”

– Benden beklenti hep oluyor

FIBA U17 Dünya Şampiyonası’ndaki İspanya maçını unutamadığını söyleyen Kaan, beklentiler karşısında stres yaşamadığını ve buna alışık olduğunu ifade etti. Kaan, aynı zamanda bu yaz milli takım olarak hedeflerini de söyledi:

”FIBA U17’de İspanya maçını unutamam. Sonuçta çeyrek final maçıydı ve ya madalyaya gidecektik ya da ilk 8’de kalacaktık. Atmosfer ve son top, ki son topta biraz sıkıntı da yaşadık, benim için unutulmazdı.”

”Aslında küçüklüğümden beri benden bir beklenti oluyor. Her zaman kendime ufak ufak hedefler koyuyorum. Uzun vadede en büyük hedefime ulaşmak için bunları yapıyorum. Bunların içinde U17’de iyi oynayıp takımı güzel noktalara getirmek vardı. Gözlerin benim üzerimde olduğunu biliyordum ve açıkçası çok stres yaşamadım.”

”Geçen sene güzel bir turnuva geçirdik. Bazı insanlar U17’nin biraz şans olduğunu düşünüyor ama ben öyle düşünmüyorum. İspanya ve İtalya gibi takımları yendik. Aynı başarıyı tekrar edebileceğimizi düşünüyorum.”

– Saras’ın katkısı tartışılmaz

Genç guard, Avrupa’daki favorilerini söylerken, Euroleague ve NBA arasındaki farklılıklara da değindi. Kaan, NBA’deki temponun kendisine daha uygun olduğunu söylese de, Euroleague’deki basketbol aklına vurgu yaptı. İç sahada oynamayı da deplasmandan daha çok sevdiğini belirtti:

”Avrupa’da şu an en beğendiğim koç Sarunas Jasikevicius, oyuncu ise Elie Okobo. Fenerbahçe’nin Euroleague şampiyonluğunda tartışmasız Saras’ın çok büyük katkısı vardı. Okobo, kafaca maça geldiğinde çok iyi bir oyuncu.”

”NBA’de New York Knicks ve Indiana Pacers’a karşı son zamanlarda bir sempatim var. Ama oynamak istediğim takım Los Angeles Clippers olurdu.”

”Hızlı hücumlardan daha çok zevk aldığımdan NBA benim için biraz daha öne çıkıyor. Ama işin basketbol aklına bakarsak kesinlikle Euroleague. Benim oyum stilime NBA daha uygun gibi duruyor.”

”İç saha atmosferi benim daha çok hoşuma gider. Kendi taraftarın önünde oynamak bence daha güzel.”

– Sakin kalmaya çalışıyorum

Kaan Onat, altyapılarda belki de en sert savunulan ve zaman zaman dozajın kaçtığı oyuncuların başında geliyor. Ama yine de buna rağmen sakin kalabiliyor. Babası Gazi Onat eski bir basketbolcu ve Kaan’a bu konuyla ilgili de sorduk.

Genç guard, röportajı şu sözlerle noktaladı:

”Aslında genel yapım inanılmaz agresiftir. Ama son birkaç yıldır otokontrolümü çok iyi yaptığımı düşünüyorum. Benim için hakemlerle çok konuşuyor diyorlar ama tamamen pozisyonla ilgili konuşuyorum. Rakiplerle dalaşmayı da pek sevmiyorum. Maça zaten ‘sana kasti ya da kasti olmasa da sert faul yapacaklar’ kafasında çıkıyorum. Kendimi buna hazırlıyorum ve sakin kalmaya çalışıyorum.”

”Babamla maçların tekrarını izliyoruz. Kötü oynadığım ve hatalı olduğum maçlardan sonra, babam da eski basketbolcu olunca, kendimi tartışmaya hazırlıyorum.”

– İstatistikler

Bu sezon BGL’de Anadolu Efes ve TBL’de İstanbul Anka forması altında toplam 36 maça çıkan Kaan, 17.5 sayı-5.3 asist-5.3 ribaunt-2.1 top çalma ve 17.8 verimlilik puanı yakaladı.

Genç guard, TBL’de 18 maçta 15.8 sayı-5.6 asist-3.2 ribaunt ve 1.5 top çalma, BGL’de ise 18 maçta 19.1 sayı-5.6 asist-6.7 ribaunt ve 2.8 top çalma ortalamasıyla oynadı.

Kaan, BGL’de Fenerbahçe’ye karşı 32 sayı-6 asist-11 ribaunt-4 top çalmayla MVP performansı sergilerken, sezonun en unutulmaz maçlarından birini oynamıştı. Genç oyuncu, TBL’de ise bu kez Fenerbahçe Koleji’ne karşı 32 sayı-8 asist-5 ribaunt ve 2 top çalma yaptı.

Röportaj: Kemal Erdem
Mail: [email protected]
Instagram: @kemalerdem54

About The Author

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir