Mert Can Yılmam: En İyi Seviyeme Gelmeye Çalışıyorum

Basketbol Gençler Ligi‘nde FMV Işık Okulları Yalova formasıyla izlediğimiz 2003 doğumlu 2.02 boyundaki forvet Mert Can Yılmam‘la özel bir röportaj yaptık.

Genç oyuncularla devam eden röportaj serimizin bu bölümünde Mert Can Yılmam’a yer verdik. 2003 doğumlu oyuncu, basketbola başlama hikayesini ve kariyer hedeflerini anlattı.

Sezona iyi bir giriş yapan ancak Anadolu Efes’le oynanan 8. hafta maçında talihsiz bir sakatlık yaşayan Mert Can, geri kalan bölümde forma giyememişti. Kısa süren sezon macerasına 4 double-double sığdıran genç oyuncu, sadece sahada değil aynı zamanda dışında da oldukça pozitif bir karakter olarak dikkat çekiyor.

Son zamanların en keyifli röportajlarından birine imza attıran Mert Can, yüksek iletişimi ve sıcakkanlı tavırlarıyla da epey olumlu bir izlenim bıraktı.

Lafı fazla uzatmadan Mert Can Yılmam’la yaptığımız röportaja geçelim:

Basketbola başlama hikayesiyle ilgili olarak genç oyuncu, ”Ben biraz basketbola geç başladım, öyle bir sıkıntım oldu. 13 yaşında başladım. Ondan önce karate, yüzme ve masa tenisiyle uğraştım. Sonra futbolda kalecilik yaptım, ailem sıcak bakmadı ve futbolu bıraktım. Ardından boyum da uzun olunca basketbola başladım.” dedi.

– Euroleague ve NBA arasında çok fark var

Fenerbahçe ve Anadolu Efes’in Avrupa’da kazandığı başarıların basketbolu olumlu yönde etkilediğini söyleyen Mert Can, hem bu hem de Euroleague ve NBA arasındaki farkla alakalı sorumuza şu cevapları verdi:

”Futbolun düşüşünden ziyade basketbol yukarı çıkıyor. Fenerbahçe’nin Euroleague şampiyonluğunu canlı izleme şansı yakaladım, çok güzel bir finaldi. Aynı şekilde Anadolu Efes’in geçen seneki şampiyonluğu da öyle. Bunun ülkemize olan katkısı çok büyük. Hem BGL’de oynayan bizleri hem de arkadan gelecek diğer adayları olumlu etkiliyor. İnşallah basketbol seviyemiz bu şekilde artmaya devam eder. Çünkü böyle devam ettiği sürece daha iyi, daha düzenli takımlarda oynama şansımız olmuş olacak.”

”Euroleague ve NBA arasında çok fark olduğunu düşünüyorum. İkisi de basketbol ama büyük fark var. Euroleague’de bir sistem var, NBA’de daha çok bireysel bir oyun var, biraz daha şov gibi kalıyor. NBA’i izlerken Euroleague’den aldığım basketbol keyfini alamıyorum ama yapılan hareketler seni olayın içine çekiyor. Euroleague’de sertliği ve zekayı görebiliyorsun. Aradaki fark da bence Euroleague’i biraz daha öne çıkarıyor.”

– En iyi seviyeme gelmeye çalışıyorum

En iyi seviyeye ulaşabilmek için çok çalıştığını söyleyen Mert Can, beğenerek izlediği oyuncuları ve pozisyonuyla alakalı soruları da şöyle yanıtladı:

”En iyi seviyeme gelmeye çalışıyorum. Aslında en iyi halim benim idolüm diyebilirim. BSL’de DeVaughn Akoon-Purcell ve NBA’de Ja Morant’i izlemekten keyif alıyorum. BGL’de 4 numara gibi oynasam da aslında 3 numarayım. Biraz daha atletik özelliklerini öne çıkaran oyuncuları izlemeyi severim.”

”Ben kendimi 3 ve 4 numarada oynayabilir seviyede görüyorum. Aslında pek fark etmiyor benim için. Fiziğimi biraz daha geliştirebilirsem eğer tam bir 4 numara olabileceğimi düşünüyorum. BGL için değil ama üst ligler için 4 numarada fiziğimi biraz daha geliştirmem lazım.”

”Aslında benim için oynadığım pozisyonun da çok bir önemi yok. Takımım için elimden geleni yapmak isterim. Koç bana ne görev verirse onu yapmak için mücadele ederim.”

”Geçen sezon TBL kadrosunda yer aldım ama asında bu benim ilk profesyonel sezonum. Böyle de bir durum var. Geçen sezon sadece bir maçta 5 dakika süre almıştım.”

– Pas atmayı seviyorum

BGL’de bu sezon şuttan ziyade daha çok pas kovalayan bir oyuncu olarak gözümüze çarpan Mert Can’a bu konuda hakkında da soru sordu. Genç oyuncu, hem bu konudaki düşüncelerini anlatırken hem de yaptığı çalışmalarla ilgili şunları söyledi:

”Bir oyuncu şut atarken acaba kaçırırsa ribaunt nereye gidebilir diye düşünüyorum. Buna göre hareket etmeye çalışıyorum. Kerem Gülmez’le aynı takımda olduğum için, onun da ribaunt sezgileri çok iyidir, sürekli onu takip ederdim. Hem izleyerek hem de saha içinde uygulamaya geçerek ribaunt sezgimin geliştiğini düşünüyorum. Tabii biraz da şans yanınızda olacak.”

”Çok fazla şut denememe nedenim aslında ben pas atmayı seviyorum. O an çok fazla düşünemiyorsun ama doğru olduğunu düşündüğümde pas atmaya yöneliyorum. Bu sezon 8 maç özelinde pek şuta yönelmedim. Benim üstüme düşmediği zaman pek şut atmam.”

”Sürekli şut çalışan biriyim ve çalışmaya da devam ediyorum. İdmanlardan sonra da en az 1 saat çalışıyorum. En erken gelip en geç çıkanlardan biriyim. Her zaman şutumu geliştirmeye odaklıyım. Şutumun kötü olduğunu düşünmüyorum ama maç içinde çok fazla denemedim. O yüzden şutumun yeterliliğini kanıtlayacak bir veri veremiyorum.”

”Serbest atışları çalışarak geliştirebilirsin ama bunun da bence bir yöntemi olmalı. Çoğu genç oyuncu çizgiye geldiğinde belli bir düzende olmadığı için bocalıyor. Sonuçta maçta yoruluyorsun ve yorgun bir şekilde çizgiye geliyorsun. İdmanda ise yorulmadan yaptığın çalışma bir şey katmıyor. İdmanda da daha yorgunken bu çalışmayı yapıp, maçlarda o ritmi yakalayabilirsin. Tabii en kritik anlarda, atıp kazandıracağın bir pozisyonda çizgiye geliyorsan o işin psikolojisi çok daha farklı olabilir.”

– İlk hedefim milli takım

İzlediği oyunculardan bir şeyler kapmaya çalıştığını söyleyen 2003 doğumlu forvet, savunmanın kendisine enerji verdiğini ve ileride mutlaka milli takımda oynamak istediğini vurguladı.

Mert Can’ın konuyla ilgili açıklamaları:

”CJ Williams’ın bir oyuncuyu geçişi vardı, çok iyiydi. Onu en az 50 kere denemişimdir. Ben izlemeyi ve izlemekten kendime pay çıkarmayı seviyorum. Bu konularda da kendimi geliştirmeye çalışıyorum.”

”Bu sene aslında genç milli takımda oynama hedefim vardı ama sakatlık araya girdi. İlk hedefim milli takıma girmek, inşallah bir gün o formayı terletmek isterim. Yalova’da iyi bir seviyeye gelmek ve burada iyi işler yapmak istiyorum. Türk rotasyonunda iyi bir oyuncu seviyesine ulaşmak hedeflerim arasında.”

”Ben biraz daha farklı bakıyorum olaya. Savunmayı her gün yapabilirsin. Bu tamamen sana kalmış bir şey ama hücumda her gün aynı olamazsın. Gün gelir 1-10, belki de 10-10 atarsın. Ben işin savunma kısmını daha eğlenceli buluyorum. İyi savunma yaptığın zaman bu senin hücumunu da olumlu etkiliyor.”

– Favorileri

Euroleague, BSL ve BGL’deki favorileri:

”Euroleague’de Fenerbahçe’nin kazanmasını istiyorum. Bu sene ekstra oynuyorlar, Final Four’a kalmalarını ve şampiyon olmalarını isterim.”

”BSL’de artık Fenerbahçe ve Anadolu Efes rekabeti klasikleşmiş durumda. Bu sene belki bir sürpriz gelebilir. Eğer sürpriz olursa da Pınar Karşıyaka ve Darüşşafaka’dan bir beklentim var.”

”BGL’de Gelişim Koleji’ni çok beğeniyorum, oyun tarzlarını. Favori demeyelim de oynadığı basketbolu beğeniyorum. Şampiyon olamazlar belki ama ben yine de Gelişim diyorum.”

– Saha dışı

Boş zamanlarında neler yapar:

”Çok fazla satranç oynarım. Satranç oynamayı seviyorum. Bilgisayarla aram iyidir, kodlamalar yapıyorum ve epey uğraşıyorum.”

– İstatistikler

BGL’de 8 maçta 27.5 dakika süre alan Mert Can, 9.8 sayı-7.5 ribaunt-2.2 asist-1.7 top çalma ortalaması yakalarken, Tarsus Amerikan Koleji’ne karşı 18 sayı-10 ribaunt-3 asistle en iyi performanslarından birine imza attı.

Genç oyuncu, Tarsus maçı dışında Aliağa Petkim karşısında 11 sayı-12 ribaunt-6 asist, Büyükçekmece’ye 14 sayı-12 ribaunt ve Bursa’ya da 10 sayı-11 ribauntla oynamıştı.

Röportaj: Kemal Erdem
Mail: [email protected]
Instagram: @kemalerdem54

About The Author

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir