Ömer Alp Engin: Kendimi Tam Olarak 1 Numara Görüyorum

Tofaş altyapısında yetişen ve bu sezon gösterdiği performansla öne çıkan 2006 doğumlu guard Ömer Alp Engin‘le özel bir röportaj yaptık.

2006 doğumlu genç guard, bu sezon hem Basketbol Gençler Ligi’nde hem de Türkiye Basketbol İkinci Ligi’nde boy gösterirken, yükselen formuyla izlemesi en keyifli kısalar arasında yer alıyor.

2006 jenerasyonunun potansiyelli gençleri arasında yer alan Ömer Alp Engin, saha içinde olduğu kadar dışında da oldukça pozitif bir karakter. Ayakları yere sağlam basan Ömer Alp, kendini net bir şekilde ifade edebilen ve koyduğu hedeflere de adım adım gidebilen bir oyuncu profili çiziyor.

Lafı fazla uzatmayalım ve Ömer Alp Engin’le yaptığımız röportaja geçelim;

Basketbola başlamasında annesinin büyük payı olduğunu anlatan Ömer Alp, hikayesini ise bizlere şöyle özetledi:

”Aslında birçok kişi gibi önce futbolcu olmak istiyordum. Annemin istediği üzerine basketbola yöneldim. Başlangıçta sıcak bakmamıştım ama üçüncü sınıfa giderken Oksijen Spor Kulübü’nde başlamış oldum. Burada 1, 1.5 yıl oynadıktan sonra Yeni Nesil Tofaş Projesi’ne dahil oldum. Orada Sabri Selçuk diye bir antrenörüm vardı. Onun katkısı çok büyüktür benim üzerimde. U11, U12 oynadıktan sonra Tofaş’ta devam ettim.”

”Basketbola başlamamda ve devam etmemde annemin emeği çok büyüktü. Babam da her zaman bana destek oldu. Ailemin bu anlamda desteği benim için önemliydi.”

”Basketbola başladıktan sonra ‘bu tam benlik bir spormuş’ dedim. İdmanlar, basketbola dair her şey bana daha kolay gelmeye başladı. İlerledikçe daha zevkli gelmeye başladı.”

– Kendimi tam olarak 1 numara görüyorum

Kendini tam olarak 1 numarada gördüğünü söyleyen genç oyun kurucu, servis yapmayı sevdiğini ve takım oyununa önem verdiğini belirtti:

”Ben kendimi tam olarak 1 numara görüyorum. Oyun içinde de hiç 1.5’a kaymıyorum. Asist yapmaktan, oyunu yönlendirmekten keyif alıyorum. Takım arkadaşlarımı beslemeyi seviyorum. Benim için asist yapmak daha önemli. Hem takım arkadaşlarını hem de kendini oyuna dahil ediyorsun.”

”Tempoyu ayarlama konusunda Cem Akdağ’ın bana çok katkısı oldu. Bunu doğrudan o öğretmiş olabilir bana. Caner Topaloğlu’nun da etkisi var. Biri BGL’de diğeri U18’de koçum. Ne zaman hızlanacağımı ve ne zaman duracağımı onlar söylüyor. Toplantılarda ve idmanlarda da bunu gösteriyorlar.”

”Dışarıdaki yapım genel olarak sakindir. Saha içinde daha agresif olabiliyorum. Aslında dışarıda ve saha içindeki yapım birbirinden farklı.”

– Savunmayla ayakta kalmak zorundasın

Üst seviyede kalıcı olmak için savunmasını yukarı çekmesi gerektiğini vurgulayan Ömer Alp, bu konu hakkındaki sorularımızı da cevaplarken, BSL’de beğendiği şutörleri de sıraladı:

”Ömer Alp dendiği zaman ‘bu adamı kime verseniz tutar’ denmesini isterim ama tabii hücumdaki yeteneklerim de konuşulsun çok isterim. Üst seviyede durum değişecektir. Orada ilk etapta savunmanla ayakta kalmak zorundasın.”

”Ben yanımda net bir şutörü tercih ederim. Çift guarddan ziyade bu benim için daha verimli oluyor. Yanımda iyi bir şutörle daha rahat ediyorum. Zaten asist yapmayı seviyorum.”

”BSL’de en beğendiğim şutör Türk olarak Tarık Biberovic diyebilirim. Yabancılardan Jonah Mathews ve Rodrigue Beaubois… Sonuçta bunlar net oyuncular ve ne vereceklerini biliyorsun.”

– Her zaman daha iyisini yapmak istiyorum

Her iki ligdeki performansını değerlendiren Ömer Alp Engin, kendinde gördüğü eksikleri, oyun tarzını ve hedeflerini anlattı:

”Performansım beni çok tatmin etmedi diyemem. Her zaman daha iyisini yapabilmek için çalışmak gerekiyor. Daha iyi olmayı istiyorum ve inşallah daha iyi yerlere geleceğim.”

”Bazen savunmada hatalar yapabiliyorum. Hücumda da zaman zaman içeriye çok giriyorum. Kalabalıkta kaybolabiliyorum. Bunları düzeltirsem oyunumu bir tık daha geliştirebilirim.”

”Kaçırdığım şutlara çok takılmıyorum. Eğer doğru top gelirse yine tereddüt etmeden kullanırım. Boşsam atarım, hiç çekinmem.”

”Hedeflerim arasında ilk başta BSL, sonra Euroleague var. Olursa da NBA var. Kolay değil ama sonuçta hedef. Türk oyuncuların Avrupa’da ve NBA’de olması seni bu anlamda motive ediyor.”

”Serbest atış sorunu sezon başında açıkçası bende de vardı. Bunu geliştirmek için çok çalışıyorum. Kaçırdığında biraz rahatsız ediyor bu seni. İki tane kaçırınca üçüncüyü atarken biraz el titriyor.”

”Tempolu oynamayı daha çok seviyorum. Benim için setten ziyade anlık kararlar almayı da seviyorum. İdmandan önce ya da sonra çok çalışıyorum. Şutumu geliştirmek için çok çalışıyorum.”

– Tofaş büyük bir organizasyon

Tofaş’ın genç oyuncular açısından şans olduğunu belirten 2006’lı oyun kurucu, şunları söyledi:

”Tofaş organizasyonu büyük bir organizasyon. Herkesin emeği çok büyük. Başta Cengiz abi olmak üzere herkes elinden geleni yapıyor. Cem abi, Caner abi, staff olarak saha içinde bize çok yardımcı oluyor. Samir abinin emeklerini büyüktür.”

– BGL’de hedef final oynamak

Basketbol Gençler Ligi’nde takım olarak iyi bir seviyede olduklarını söyleyen Ömer Alp, TB2L’nin kendileri için tecrübe olduğunu belirtirken, bu sezon beğendiği oyuncuları da cevapladı:

”BGL’de ilk olarak Dörtlü Final’de olacağımı düşünüyorum. Sonrasına bakacağız. Ama ben bizim takıma güveniyorum. Oradan finale çıkacağımızı tahmin ediyorum.”

”Benim açımdan TB2L maçları, BGL maçlarından tecrübe açısından daha önemli, sert bir lig. Buradaki sertliğin bizi daha iyi pişirdiğini düşünüyorum.”

”BGL’de beğendiğim oyuncular arasında bizim takımdan Sarp Ali Özaydemir’i, Anadolu Efes’ten Kaan Onat’ı beğeniyorum. Kaan, yaşıtlarının üzerinde oynuyor bence.”

– Enleri

Rol model olarak Stephen Curry ve Facundo Campazzo ikilisini öne çıkaran Ömer Alp, Euroleague ve NBA arasındaki temel farkları değerlendirdi.

Genç oyuncu, elinde olsa hangi koç için oynamak istediği sorusuna Zeljko Obradovic cevabını verirken, etkilendiği atmosferi de ekledi:

”İlk olarak NBA’den Stephen Curry’i kendime rol model olarak aldım. O yaştaki her çocuk gibi gönlüm NBA’den yanaydı. NBA oyuncusu olmak istiyordum. Yavaş yavaş Avrupa’yı da yakından izlemeye başlayınca Facundo Campazzo’yu kendime rol model almaya başladım.”

”NBA ile Euroleague arasındaki temel fark, bence biri daha bireysel diğeri daha takım odaklı. Euroleague’de takım stratejisi daha çok öne çıkıyor. Büyüdükçe takım startejisi ve oyun görüşünün öneminin arttığını anladım. Bu da Euroleague’e olan ilgimi daha da yoğunlaştırdı.”

”Zeljko Obradovic için oynamak isterdim. Partizan-Kızılyıldız derbisinde de oynamak isterdim açıkçası. Sırbistan takımlarına biraz sempatim var. Kızılyıldız’a biraz daha sempatim var ama Obradovic’in yeri de farklı tabii.”

– Hobileri

Boş zamanlarında daha çok arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi sevdiğini söyleyen genç guard, röportajı şu sözlerle sonlandırdı:

”Boş zamanlarımda arkadaşlarımla vakit geçirmeyi severim. Genelde zamanım böyle geçer. Eğitim hayatı biraz zorluyor tabii sonuçta basketboldan dolayı zaman sıkıntısı olabiliyor.”

– İstatistikler

Bu sezon BGL’de 8 maçta boy gösteren Ömer Alp, 12.7 sayı-6.5 asist-3.8 ribaunt-1.7 top çalma ortalaması yakalarken, TB2L’de ise 10 maçta 12.4 sayı-4.5 asist-3.3 ribaunt-1.2 top çalma ortalaması yakaladı.

Ömer Alp, TB2L’de Bordo karşısında 21 sayı-10 asist-6 ribaunt ve BGL’de ise Çağdaş Bodrum’a karşı 20 sayı-7 asist-7 ribauntla sezonun kendi adına en iyi maçlarını çıkardı.

Röportaj: Kemal Erdem
Mail: [email protected]
Instagram: @kemalerdem54

About The Author

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir