Basketbol Gençler Ligi‘nde geçtiğimiz sezon Türk Telekom forması altında dikkat çekici bir performans ortaya koyan 2001 doğumlu Yiğit Özkan‘la özel bir röportaj yaptık.
Genç oyuncularla yaptığımız röportaj serisine Yiğit Özkan’la devam ettik.
Geçtiğimiz sezon BGL’de 27 maçta 17.2 sayı-5.7 asist-6.3 ribaunt ortalama yakalayan Yiğit, performansıyla öne çıkan oyuncular arasında yer alırken, gelecek adına da umut vaat etti.
Lafı fazla uzatmadan Yiğit Özkan’la yaptığımız röportaja geçelim:
Basketbola başlama hikayesini anlatan Yiğit, ”Basketbola 8 yaşında başladım. Ben küçükken abim basketbol oynuyordu. Sürekli antrenmanlarını izlemeye gidiyordum. Henüz basketbola başlamamışken de ilgi duyuyor ve keyif alıyordum. Ailem ise daha donanımlı, sosyal ve gelişmiş biri olmam için beni her zaman desteklediler ve o şekilde başladım.” dedi.
Kendimi Geliştirmek Zorundayım
Türk basketbolunun son dönemlerde zirve noktasına gelmesinin kendilerini nasıl etkilediği konusunda ise, ”Bu durumu iki şekilde de yorumlayabiliriz. Kaliteli bir ligde oynamak zor bir durum denilebilir ama bu yalnızca bir bahane. Çıtanın yüksek olması işimizi zorlaştırsa da gerekli azim, çalışma, başarı hırsı ve yetenekle bu kaliteyi değerlendirmeliyiz. Bana katacaklarının ve ne şekilde faydalar elde edebileceğime bakıyorum.” cevabını verdi.
Kendinde gördüğü en büyük eksikliği ve oyununu bizlere tanımlasını istediğimizde genç oyuncu şunları ifade etti:
”Her konuda kendimi geliştirmek zorundayım. Bir şeyi iyi yaptığımı söylesem bile elbet bir gün yeterli kalmayacaktır, her gün üstüne koymam gerektiğinin farkındayım. Takımıma elde etmek istediğim güveni verebilmek için gerçekten üst seviye şut atmam gerektiğini düşünüyorum. Bir oyun kurucu olarak hareketli şutlarımı üst seviyeye çekmem gerektiğinin farkındayım.”
”BGL’de skorer yönüm ve atletizmim ön plana çıkıyordu ancak altyapı gerçek bir kıstas değil A Takım için daha fazlası gerekecek. Sahayı görerek takım arkadaşlarıma ve kendime doğru pozisyonları hazırladığımı düşünüyorum. İyi bir savunma oyuncusu ve potansiyeline sahibim bütün enerjimi ve isteğimi sahaya verebiliyorum. Gelecek adına ise elit bir savunmacı ve sahada doğru zamanlarda topu yönlendirebilecek kişi olmak o güveni sorumluluğu hissettirmek istiyorum.”
Sınırlarımın Olduğunu Düşünmüyorum
Modern basketbolda oyunun hızlanmasının ve kısa beşlerin kullanılmasının kendileri için bir avantaj olduğunu belirten 2001 doğumlu oyuncu, ”Kesinlikle avantaj. Atletizmin ve hızın öneminin farkında olarak yetiştimm. Hangi yönlerim iyi olursa basketbol içinde bulunabileceğimi farkettim. Hızlı oyundan keyif alıyorum ve uyum sağlayabildiğimi düşünüyorum.” diye konuştu.
BGL’nin kendilerine kattıklarıyla ilgili de konuşan Yiğit, ”BGL basketbol kültürümüzü geliştirdi, tıpkı BSL gibi deplasmanlı bir lig olduğu için hem bize prova oldu hem de basketbolcu psikolojisini, profesyonel yaşantının ne olduğunu, nasıl davranmamız gerektiği konusunda bizi geliştirdi.” ifadelerini kullandı.
Kariyer hedeflerini sorduğumuzda ise genç oyuncu şunları söyledi:
”Uzun vadeden önce hedeflerimi adım adım ilerletmem gerektiğini düşünüyorum. Hiçbir zaman sınırlarımın olduğunu düşünmüyorum. Belli bir hayalim var ama o hayallerden önce adım adım bir önümdeki hedefe ulaşmak için çabalıyorum. Umuyorum ki o basamakları doğru şekilde ilerler istediğim noktaya ulaşabilirim.”
İdolüm Damian Lillard
NBA’de Portland Trail Blazers forması giyen Damian Lillard’ı rol model olarak aldığını belirten Yiğit, BSL’de ise her takımın guardından bir şeyler öğrenmeye çalıştığını söyledi.
Genç oyuncu, aynı zamanda bu sezon BSL’de en beğendiği yerli ve yabancı beşleri de listeledi:
”Damian Lillard, lider ruhunu sadece saha içinde değil saha dışında da gösteren özel bir karakter. Her ne olursa olsun başarmak için çabalayan, yeri geldiğinde takım arkadaşını kendinden çok düşünen biri. Damian Lillard benim rol modelim ve idolüm.”
”BSL’de her takımın guardları birbirinden özel, hepsini beğeniyorum ve keyif alıyorum. Her birinden neler öğrenebilirim, kendime ne katabilirim ( saha içi veya saha dışı) diye dikkat ve keyifle izliyorum. Euroleauge’de de Mike James’i beğenerek seyrediyorum.”
Yerli Beş: Barış Ermiş, Muhammed Baygül, Melih Mahmutoğlu, Metecan Birsen, Muhsin Yaşar.
Yabancı Beş: Tony Taylor, Nando De Colo, Shaquielle McKissic, Kyle Wiltjer, Jordan Morgan.
Her Gün Üstüne Koymaya Çalışıyorum
Virüs sürecinde yaptığı çalışmalarla ilgili de bilgi veren Yiğit, ”Şehir dışında oynadığım için bu virüs sürecinde evime dönmek zorunda kaldım. Virüs başlangıcında evde kulüp kondisyonerimizle iletişim halinde kalıp çalışmalarıma devam ettim. Şimdi ise salonda gerekli basketbol antrenmanlarımı sürdürüyorum. Kendimi hazır tutmak için değil, her gün üstüne koymaya çalışıyorum.” dedi.
Basketbol dışındaki hayatını sorduğumuzda ise genç oyuncu, ”Antrenmanlardan sonra normal olarak dinlenmeye çalışıyorum kendime bakıyorum. Saha dışında ise yakın arkadaşlarımla beraber vakit geçiriyorum ve onlarla her seyi yaparım. Her çeşidinden kahve denemeye bayılıyorum. Bazen kafamı dağıtmam için fortnite oynuyorum ve iddalıyım. İyi bir müzik ve sinema zevkine sahibim. Ayrıyeten pek kolay olmasa da fırsat buldukca eğitimime zaman ayırmaya gayret gösteriyorum.” cevabını vererek röportajı sonlandırdı.
Röportaj: Kemal Erdem
[email protected]