Basketbol Süper Ligi‘nde ilk 3 hafta geride kalırken biz de yavaş yavaş bazı takımlarla ilgili kısa kısa değerlendirmelere başlayalım dedik.
İlk değerlendirmede Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes, Türk Telekom, Beşiktaş ve Büyükçekmece’ye yer verdik.
Fenerbahçe Beko Keyif Veriyor
Avrupa basketbolunun 1 numarası Zeljko Obradovic’ten sonra göreve gelmek kolay değildir. Igor Kokoskov, kısa zaman içinde değişen kadrosuyla Fenerbahçe’yi bambaşka bir kimliğe bürüdü. Fenerbahçeli oyuncular, sahada oynadıkları basketboldan keyif alıyorlar, en önemlisi bu aslında. Oyuna giren her oyuncu, aldığı sürelere bakmadan maximum katkı verebilmek için elinden geleni yapıyor, savaşıyor ve bunu da hissettiriyor. Fenerbahçe’yi izlemek gerçekten çok keyifli, üstelik bu takım henüz yolun çok başında. Mutlaka kayıplar da olacaktır, ancak şu ana kadar verilen görüntü herkesi tatmin eden seviyede. Kokoskov, tarz olarak farklı bir yol benimsemiş biri. NBA’de uzun yıllar görev yapmasının bunda payı büyük. Bunu bir koz olarak kullanıp, her fırsatta üstü kapalı Zeljko Obradovic’e gönderme yapan yazarların ya da yorumcuların da ruh sağlığı hakkında ciddi endişelerim var.
Anadolu Efes İçin Test Zamanı
Geçtiğimiz sezonu domine eden Anadolu Efes için asıl sınav yeni başlıyor. BSL’yi bir şekilde kayıpsız geçeceker ama Euroleague onları epey zorlayacak. Shane Larkin’siz dönemi değerlendirmek çok sağlıklı olmayabilir ancak onun dönüşü sonrası da benzer maçlar oynayacaklar. Efes, artık rakipleri tarafından daha fazla analiz edilen, daha ciddiye alınan, daha çok tedbir alınan ve oyuncular için vitrin gözüyle bakılan bir takım. Fenerbahçe, CSKA Moskova ve Real Madrid gibi takımlar da benzer süreçler yaşadı ve bir şekilde istikrarlarını korudular. Efes’in bu sezon rakipleri karşısında vereceği reaksiyon, süreci nasıl götüreceği konusunda da bir fikir verecek. Tedbir alan değil, alınan takım olmak da bazen planların değişmesine neden olabiliyor.
Türk Telekom İlk 4 İçinde Yer Alır
Burak Gören’in Türk Telekom’u bu sezon çok net ilk 4 içinde yer alacak kapasitede. Alınan yabancıların kalitesi tartışmasız Euroleague seviyesinde. Yerli rotasyonu, ligin en değerli rotasyonlarından birini oluşturuyor. Oynadıkları basketbolu izlemek gerçekten çok keyifli. Yeri geldiğinde kusursuz bir hücum takımı, yeri geldiğinde ise sert bir savunma takımı olabilmek çok büyük bir lüks. Bütçeyi doğru kullanıp, eldeki malzemeyi bu denli iyi harmanlayınca da ortaya güzel şeyler çıkıyor. Sezon boyunca Telekom’a çok sık yer vereceğiz gibi duruyor.
Beşiktaş’ın Bir Plana İhtiyacı Var
Bu yaz yapılanmasına gençlerle devam eden Beşiktaş hemen hemen herkesi heyecanlandırdı. Kadroda çok potansiyelli isimler var. Ancak sahada belli bir plan var mı, orası tartışılır. Tamamen bireysel çabalarla bir şeyler yapmaya çalışan bir takım görüntüsü var ortada. Uzunlar, setlerden ziyade aldıkları ribauntları bitirerek skor üretmeye çalışıyor. Kısalar, belli şablonda top çevirip doğru şutu bulmak yerine zor atışlara mahkum kalıyorlar. Oyuna giren, ne amaçla girdiğinin farkında bile değil. Çünkü net bir rol dağılımı yok, bu da tecrübesiz kadronun karar mekanizmasını etkiliyor. Beşiktaş, gelen haberlere göre takviye de yapacak. Ancak sadece transferle çözülecek bir sorun yok ortada. Her şeyden önce bu takımın bir planı, rol dağılımı ve kimliği olmalı.
Büyükçekmece Beklentilerin Üstünde Başladı
Büyükçekmece’nin Özhan Çıvgın’ın dönüşüyle o eski heyecanını yakalayacağını tahmin ediyorduk. Sezona da çok iyi başladılar. Beşiktaş’ta olmayan rol dağılımı ve planlama tam aksine Büyükçekmece’nin her anında var. Skor yükünü çekecekler, savunma yapacaklar, enerji verecekler, hepsi bir plan dahilinde tıkır tıkır işliyor. Çok düşük bir bütçeyle yola çıkan Çıvgın, yaz boyunca kafasındaki kadroya yakın bir takım oluşturdu, bunu da biliyoruz. Ne istediğini bildiğin zaman alması da daha kolay oluyor. Sezon içinde mutlaka düşüşler yaşanacaktır, bu düşüşlerde nasıl ayağa kalkacakları da ligi nerede bitiriceklerini belirleyecek.
Kemal Erdem
[email protected]
About The Author
