Efsaneden Sonra; Igor Kokoskov’un Fenerbahçe’si ve Beklentiler!

Avrupa basketbolunun tartışmasız 1 numarası olan efsane koç Zeljko Obradovic‘ten sonra göreve gelmek hiç kolay değil.

Obradovic, bulunduğu kulüplerde her zaman bir koçtan daha fazlası oldu. Herkesin yaşamak isteyeceği ama kolay kolay kimsenin yaşayamayacağı bir aidiyet duygusu yarattı, iz bıraktı. Obradovic, Sırbistan’da Partizan, Yunanistan’da Panathinaikos ve Türkiye’de de Fenerbahçe’den başka bir kulüpte çalışmaz. Bunu efsane koçu az biraz tanıyan herkes çok iyi biliyor. Bu nedenle o sadece kazandığı başarılarla değil, bağlılığı ve tutkusuyla da hep bir adım öne çıkıyor.

Fenerbahçe’nin yeni koçu Igor Kokoskov’u anlatmaya başlamadan önce Zeljko Obradovic’e saygı duruşunda bulunmamız da bu oyuna olan borcumuzdur.

Hücum Felsefesi Modern Basketbola Uygun

Obradovic’i bu oyunun bir numarası yapan en önemli şey, sistemini her zaman güncellemesi, geçmişe takılıp kalmaması ve değişime ayak uydurmasıydı. Kokoskov’u bu açıdan çok fazla analiz edecek bir veri yok elimizde. Aksi biraz ‘farazi’ konuşmak olur. Ancak onun avantajı modern basketbola uygun bir felsefesinin olması.

Özellikle NBA yazarlarının onunla ilgili ortak görüşleri arasında, oyunculara saha içinde çok fazla özgürlük vermesi ve işin hücum yönünü ön plana alması geliyor.

Luka Doncic, Goran Dragic, Ricky Rubio ve Devin Booker gibi isimlerin gelişimlerinde payı çok büyük. Onun sisteminde guardların bir seviye daha yukarı çıktığını kolaylıkla söyleyebiliriz. Hücumda çizdiği setler, özellikle mola dönüşleri bunlardan maximum verim alması ve oyun içi müdahaleleri NBA’de takdir toplayan yönleri arasında. Hücum kurgusunda yüksek tempoyu benimseyen ve şut konusunda oyuncularına olabildiğince özgürlük veren bir koç.

Kısalardan bahsettik ama bitirici uzunlara da özel setler hazırlamayı sevdiğini ekleyelim. Pota altında farklı varyasyonlar görebiliriz.

Savunmada Obradovic’in İzlerini Görebiliriz

Yine NBA’de Kokoskov’u yakından tanıyan yazarlara göre, eksik diye tabir edeceğimiz yönü işin biraz savunma kısmı olabilir. Bu noktada Obradovic’in aşıladığı savunma sistemine uygun bir model görebiliriz.

Erdem Can’ın takımda kalması ve uzun yıllar Obradovic’le çalışması, işin savunma kısmında onun daha etkin rol oynamasına neden olabilir. Sonuçta Obradovic, Fenerbahçe’den 7 yılın sonunda bir ekol ve basketbol kültürü inşa ederek ayrıldı. Erdem Can da bu kültürün bir parçası olarak kilit isimlerden biri olacaktır. Onun etkisini de pek yabana atmamak lazım.

Hedef Her Zaman Final Four

Fenerbahçe artık Avrupa basketbolunun en önemli markalarından biri ve hedefi de her zaman Final Four’dur. Obradovic’in sarı-lacivertli ekibi çıkarttığı seviye de budur.

Ancak bu hedefle yola çıkmak demek, her zaman bunun gerçekleşeceği anlamına da gelmiyor. Son yıllarda sağlam yatırımlar yapan birçok takım, bu hedefle yola çıkmış ama yolda beklentilerin altında kalmıştır. Fenerbahçe, belki buna benzer bir durum yaşayacak, belki de yaşamayacak. Konu zaten bu değil. Konu, hedeflerin asla küçülmeyeceği gerçeğidir.

Ekonomik şartlar nedeniyle hemen hemen herkesin yaşadığı bütçe küçülmesi yaşandı. Hiç istenilmemesine rağmen Obradovic gibi bir efsane ayrıldı. Ancak onun bıraktığı mirasa sahip çıkmak da, en az yaptıkları kadar önem taşıyor. Fenerbahçe taraftarının da bu bilinçle, geçmişte olduğu gibi, hemen her maç Ülker Arena’da takımına desteğini vermesi gerekiyor.

Zaman Her Şeyin İlacı

Kokoskov’un Fenerbahçe’siyle ilgili ilerleyen haftalarda çok daha sağlıklı bir analiz yapabiliriz. Kadronun son halini ve koçun yapmak istediklerini gördükten sonra uzun bir değerlendirmeye girmek daha mantıklı.

Şu an için NBA’den gelen bilgiler ve yorumlar doğrultusunda hücumu öncelik alan, yüksek tempoyu benimseyen bir Fenerbahçe izleyebileceğimizi öngörüyoruz. Maurizio Gherardini’nin bu yeni oluşumdaki katkısını da es geçmeyelim. B planını çok çabuk devreye sokması, Igor Kokoskov gibi önemli CV’si olan birini göreve getirmesi ve panik yaşatmaması tam bir yöneticilik başarısıdır.

Bazen insanlara bazı şeyler çok kolay gelebilir ama özellikle bu seviyede, ki Obradovic gibi bir efsaneden sonra, bunları yapabilmek hiç kolay değil.

Kemal Erdem
[email protected]


About The Author

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir