Bu yaz İspanya‘nın Real Betis takımına transfer olan Kenan Sipahi birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Kenan Sipahi, baskettr’nin sorunlarını yanıtlarken, özellikle altyapılarla ilgili de çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
İşte Kenan Sipahi röportajından öne çıkanlar:
Altyapılarda Türkiye ve İspanya’daki temel farkları anlatan Sipahi, ”Doğru bir antrenman sistemi uyguluyorlar. Kısaları ve uzunları farklı çalıştırıyorlar. Özellikle 1-2 oynayan oyunculara çok fazla post-up yaptırdıklarını gördüm. Çok fazla baskı altına almadan oyuncularla hem saha içinde hem saha dışında çalışmalar yapılıyor. En yetenekli oyuncularına bile farklı davranmıyorlar. Oyuncu, ne kadar yüksek potansiyelde olursa olsun, övgüde ya da yergide aşırıya kaçmıyorlar. Böyle bir avantajları var. Çünkü herhangi bir şekilde baskı hissetmiyorlar. Benim mutlaka bunu yapmam lazım, herkes benden bir şeyler bekliyor duygusuna kapılmıyor. Türkiye’de bunu ben de yaşadım, saha içinde ve dışında daha fazla üzerimizde duruluyor. Orada ise kendi ayaklarının üzerinde durmanı istiyorlar. En büyük fark bu. Bizim genç oyuncularımızın, İspanya’daki oyunculardan daha yetenekli olduğunu düşünüyorum. Bunu kendileri de ifade ediyorlar. Orada konuştuğum bazı genel menajerler de bunu sıkça dile getiriyor.” dedi.
İspanya’da her oyuncunun en iyi özelliklerinden yararlanıldığını vurgulayan 1995 doğumlu oyun kurucu, ”İspanya’da çok daha akışkan bir basketbol var. Küçük detaylara takılmıyorlar. Oyuncuların yaptıkları ufak tefek hataları gözlerinde büyütmüyorlar. Herhangi bir oyuncunun altyapıda öne çıkan özelliği neyse A takım seviyesinde de 5 dakika bile süre alsa, o özelliğini öne çıkartma imkanı tanıyorlar. Gir oyuna, şuna baskı yap, buna faul yap denmiyor. Şutörse şut atması, savunmacıysa savunma yapması, pasörse pas atmasını bekliyorlar. Oyuncunun en iyi yaptığı şeyden maximum verim almaya bakıyorlar. Bizim Türkiye’deki arkadaşlarımıza da bu fırsat verilirse, çok daha iyi noktada olabileceklerine inanıyorum.” diye konuştu.
Değişen basketbol düzeninde kendi pozisyonuyla alakalı soruya ise, ”Geçen sene Ivanovic’le çalışırken, bu konuda onunla da çok konuştuk. Benim iki numaraya da kayabileceğimi söyledi. Zaten sahada 3 kısa olduğunuz zaman artık 1-2-3 numaraların statik bir görevi olmuyor. Bundan daha bağımsız bir basketbol oynanıyor. Aslında kısa pozisyonundaki 3 rolde de görev alabilirim. Ben, yanımda skorer bir oyuncu olduğu zaman kendimi daha rahat hissediyorum. Şu an Betis’de de çok ciddi skorerler var. Onlarla aynı anda sahada olduğum zaman daha verimli oluyorum.” cevabını verdi.
Fenerbahçe ve Anadolu Efes’e Haksızlık Yapılmamalı
Avrupa kararıyla ilgili olarak, ”Daha önce de Avrupa’yı düşünüyordum. Nasıl Sırp oyuncular bunu yapıyorsa bizim de yapmamız gerekiyor. Hem basketbol hem hayat tecrübesi olarak çok şey katıyor. Keşke daha önce bunu yapabilseydim. Maddi anlamda da çok büyük fedakarlık yaptım ama kendim için doğru olan buydu.” dedi.
Yabancı kuralının artıları kadar eksikleri olduğunu da söyleyen Kenan Sipahi, her şeyin koç ve oyuncuda bittiğini belirtilken, ”İspanya’da Avrupa oyuncularına serbestlik var. Ama kendi altyapıdan yetişmiş 4 oyuncu bulundurmak zorundasın. Buna rağmen çok oyuncu yetişiyor. Böyle bakarsak onların yaptığına da doğru diyebiliriz. Bu komple bir sistem sorunu. 3 yabancı da olsa, 6 da olsa eğer oyuncunun oynamaya niyeti yoksa bir şey değişmez. Zorla da bir yere kadar olur. Şu an Türkiye’deki 5 yabancı sistemi dengeli duruyor. Burada iş tamamen koça ve oyuncuya kalmış durumda. Eğer koçun oynatmaya, oyuncunun da oynamaya niyeti varsa bir şekilde süre alır.” ifadelerini kullandı.
Orhun Ene’nin Tofaş’ta önemli işler yaptığını ve yerli rotasyonunu iyi dengelediğini söyleyen Kenan, ”Tofaş’ın durumu şu an birçok Avrupa takımından daha iyi. Orhun Ene, orada çok iyi işler yapıyor. Hiçbir Eurocup takımında bu kadar genç oyuncu oynamıyor. Berk, Berkan ve Muhsin ciddi süreler alıyor. Hatta altyapıdaki sorumluluklarından daha fazla sorumluluk alıyorlar.” dedi.
Genç oyuncuların gelişimi konusunda Euroleague’de mücadele eden Fenerbahçe ve Anadolu Efes’e haksızlık yapılmaması gerektiğini söyleyen Sipahi, ”Fenerbahçe ve Anadolu Efes’in genç oyuncuları yetiştirme konusunda tolere edilmesi gerekiyor. Çok zor bir yarışın içindeler. İspanya’da da gençlerin gelişimini sağlayan takımlar daha az bütçesi olanlar. Aslında bütçesi kısıtlı takımlara bu avantaj sağlıyor.” diye görüş belirtti.
Yetiştirici kulüplerin mutlaka bir gelir etmesinin önemine değinen Kenan, ”Bonservis aslında yetiştirici olan kulüplerin hakkı. Ben Fenerbahçe’ye geldiğimde Tofaş’a belli bir bedel ödenmişti. Sonuçta oyuncuyu yetiştiren, gelişimini sağlayan ve her şeyiyle ilgilenen bir kulübün bunu talep etmesi çok doğal hakkı. Ama bunların nasıl bir dengeye oturtulacağı beni aşan bir konu.” dedi.
Artık Adım Adım İlerliyorum
Fenerbahçe’de yaşadığı talihsiz sakatlığın o dönemde kendisini etkilediğini söyleyen Sipahi, ”Hedeflediğin yere ulaşmak için birçok şeyin birbiriyle uyumlu olması gerekiyor. Fenerbahçe’de en keyif aldığım basketbolu oynarken çok büyük bir sakatlık geçirdim. Bunu bahane olsun diye söylemiyorum ama beni ister istemez çok fazla etkiledi. Sonuçta mutlak başarı isteyen bir kulüpte oynarken, sakatlıktan dönüşle uğraşmak zorunda kaldım. Bu süreçte özgüvenimi yeniden kazanmam zaman aldı. Sonrasında kendimi geliştirdim ama büyük bir patlama yapacak noktaya gelmedim. Belki oyun tarzımdan ya da yeterince agresifim olmamamdan dolayıydı. Bu nedenle Avrupa’yı tercih ettim. Hem mental olarak hem oyun olarak daha rahat durumdayım. Artık kaçırdığım bir şuttan ya da yaptığım bir hatadan sonra kenara bakmıyorum. Bir ülkede yabancı oyuncu olmak size avantaj sağlayabiliyor. İnsanlar size daha fazla kredi verebiliyor ve İspanya’da ben de bunu yaşadım.” diyerek durumu özetledi.
Artık adım adım ilerlediğini söyleyeyen Kenan Sipahi, ”Elbette daha büyük hedeflerim var. Ama benim en büyük hatalarımdan biri hedeflerimi çok uzun vadeli düşünmek oldu. Şimdi adım adım ilerliyorum. Geliştirmem gereken çok şey var ve artık gün gün kendime neler katabilirim bunu düşünüyorum. Bu sene de bu doğrultuda devam ediyorum. Artık maça kötü başlasam bile sonunu iyi getirmek için çabalıyorum.” diye konuştu.
Real Betis’te sorumluluk almaktan çekinmediğini belirten Kenan, ”Türkiye’de oynarken, o şutu sokmam gerekiyor diyerek atıyordum. Burada ise öyle bir şey düşünmüyorum. Hatta şuta kalkarken hiçbir şey düşünmüyorum. Böyle olunca da yüzdelerim daha yüksek oluyor. Belki üç sayı yüzdemde çok fark olmayabilir ama şut tercihim konusunda büyük farklar var. Kendim insiyatif alarak boş kaldığımda değil, savunmacımızın üzerinde de şut atabiliyorum. Burada o sorumluluğu da alabiliyorum.” dedi.
Fiziksel gücünü kullanarak zaman zaman öncelikli olarak neden potaya gitmeyi düşünmediğini sorduğumuzda, ”Ben hep öncelik olarak pas atmak için yetiştirildiğim için biraz pas hafızası diye bir şey oluştu. İçeriye girdiğimde boş bir adam görürsem istesem de istemesem de pas atıyorum. Sonuçta oyun kurucuyum, önceliğim hep pas oldu. Ama bu sene çok daha fazla ikilik kullanıyorum.” cevabını verdi.
Jan Vesely Avrupa’nın En İyi Uzunu
A Milli Takım’ın kadro kalitesinin üst seviyede olduğunu söyleyen Sipahi, ”Kadro olarak çoğu ülkeden daha iyi durumdayız. Avrupa elemelerinde favori olarak gösteriliyoruz. Giannis Antetokounmpo gibi bir oyuncuları var ama kalite olarak Yunanistan’ın önündeyiz artık. NBA’den ve Euroleague seviyesinde oynayan takımlardan oyuncularımız var.” diye konuştu.
Türkiye dönemlerinde iyi anlaştığı oyunculardan biri olan Jan Vesely’le ilgili soruya ise Kenan, ”Yaşadığı sakatlıklardan dolayı son dönemlerde zaman zaman düşüşler yaşasa da, Jan Vesely bana göre Avrupa’nın en iyi uzunu. Fenerbahçe’ye geldikten sonra kendini inanılmaz geliştirdi.” cevabını verdi.
Basketbolun içinde kalmak istediğini söyleyen Kenan Sipahi, ”Basketbolun içinde kalmak hedefim. Daha önümde uzun bir zaman var. 10-15 yıl daha oynamak istiyorum. Bıraktığımda ise işin daha çok koçluk tarafında olmaya sıcak bakıyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.
Röportaj: Kemal Erdem
[email protected]
About The Author
