Basketbol Gençler Ligi‘nde Empera Halı Gaziantep formasıyla izlediğimiz 1.94 boyundaki 2003 doğumlu Ufuk Tan Ertan‘la özel bir röportaj yaptık.
Genç oyuncularla devam eden röportaj serimizin bu bölümündeki konuğumuz Ufuk Tan Ertan oldu.
2003 doğumlu oyuncu, sorduğumuz bütün sorulara içtenlikle cevap verirken, kariyer hedefleriyle ilgili de açıklamalar yaptı. Ufuk’u biraz daha farklı kılan özelliği ise devşirme olarak Azerbaycan Milli Takımı’nda da forma giymesi. Kısaca bu hikayeye de değinen genç oyuncu, geleceği adına da umut vaad eden mesajlar verdi.
Her zaman altını ısrarla çizdiğimiz gibi, gençleri önemli bir değer olarak görüyoruz. Onların hayallerini, yapmak istediklerini ve yapabileceklerini sizlere anlatabilmek için bu yolda ısrarla devam edeceğiz. Ufuk da, tıpkı daha önce röportajlarını verdiğimiz gençler gibi, ayakları yere basan, yaşına rağmen belli bir olgunluğa ulaşmış, içten ve sıcakkanlı bir karakter.
Lafı fazla uzatmadan Ufuk Tan Ertan’la yaptığımız röportaja geçelim:
Genç oyuncu, basketbola başlama hikayesini, ”Sporcu bir aileden geliyorum zaten. Babam eski okçu, annem ise eski voleybolcu. Sporun içindeydim her zaman. İlkokul döneminde babam beni basketbol kursuna yazdırmıştı. Koçlar, basketbola yatkınlığımı görünce minikler kategorisinde kendimden 1-2 yaş büyüklerle oynamaya başladım.” diyerek anlattı.
– Çıta ne kadar yükselirse o kadar iyi
Fenerbahçe ve Anadolu Efes’in son yıllarda Euroleague’deki dominasyonunun kendilerini olumlu etkilediğini söyleyen Ufuk, ‘‘Kesinlikle, kupayı kaldıran kadroyu görünce bu beni çok motive ediyor. Daha çok çalışmamı sağlıyor. Çok güzel bir duygu bence.” dedi.
Çıtanın yükselmesinin baskı yaratmadığını belirten 2003 doğumlu oyuncu, ”Bence bunun olumsuz bir yanı yok. Çıta ne kadar yükselirse o kadar çalışmamız gerekiyor. Bu bizi daha iyi yapacak bir şey sonuçta.” ifadelerini kullandı.
– Azerbaycan ve devşirme olayı
Azerbaycan Milli Takımı’nda devşirme olarak oynayan genç oyuncu, o olayı ise kısaca şöyle anlattı:
”Biz, U16 Zonguldak turnuvasındaydık. O turnuva bittikten sonra bize bir haber geldi. Bizim Eskişehir’den Azerbaycan Milli Takımı’na üç oyuncuyu istemişler. Sonra görüşmeler oldu, bize vatandaşlık verdiler. Çifte vatandaşlığım var. 2019’da orada oynadık, Hırvatistan’ı iki kere yendik ve yedinci olduk. Tabii benim için değişik bir duyguydu.”
– Şutuma çok güveniyorum
Kendinde gördüğü en büyük eksikliği, saha içindeki karakterini ve genç oyuncularda zaman zaman yaşanan şut stresi konusundaki sorularımıza ise Ufuk, şöyle cevaplar verdi:
”Fiziksel olarak biraz daha güçlenmem lazım. Çocukluğumdan beri en büyük eksikliğim bu. Ayaklarım biraz yavaş kalıyor. Özellikle savunmada, hücumda da oluyor bazen. Biraz da mental olarak kendimi geliştirmem gerekiyor. Saha içinde çok çabuk düşebiliyorum oyundan.”
”İyi bir takım arkadaşı olduğumu düşünüyorum. Sürekli destek olmaya çalışıyorum takım arkadaşlarıma. Sahaya girdiğimde terlemeden, nefes nefese kalmadan çıktıysam oyundan, bu benim için kabul edilebilir bir durum değil. Şutuma çok güveniyorum, sahada hep soğukkanlı kalmaya çalışırım.”
”Maç esnasında şuta kalkarken bu bana da oluyor aslında, heyecanlanıyorum. İlk şutu kaçırırsam bu biraz kötü etkiliyor beni. Nedenini bende bilmiyorum ama maç içinde farklı bir psikoloji oluyor. İdmanda attığımız kadar rahat atamıyoruz. Bunu aşmamız lazım.”
”Aslında şutu kaçırdıktan sonra etkilenmemeye ve maç içinde kendimi motive etmeye çalışıyorum. Ama bir şekilde etkiliyor beni. Umarım bunu aşarım.”
– Krunoslav Simon’u çok beğeniyorum
Değişen basketbol düzeniyle alakalı da sorularımıza cevap veren Ufuk, rol model olarak aldığı oyuncular arasında Krunoslav Simon’un olduğunu söyledi ve şunları belirtti:
”Değişen basketbolda daha fazla şut ve özellikle üçlük kullanılıyor. Oyunun hızlanması aslında benim için bir avantaj. Ayaklarımı biraz daha hızlandırmam lazım. Bunun için daha fazla çalışıyorum zaten. Bu düzene ayak uydurabileceğimi düşünüyorum.”
”NBA’i izlerken daha fazla zevk alıyorum. Euroleague’deki savunma sertliğini çok beğeniyorum, hoşuma gidiyor. Onun dışında oynanan setlerde çok güzel ama NBA’de daha fantastik bir yapı var. İzlerken çok zevk veriyor. NBA’de San Antonio Spurs’e de sempatim var.”
”Takım halinde yapılan savunmadan çok zevk alıyorum. Ama kişisel olarak işin hücum tarafı benim için daha önde diyebilirim.”
”Krunoslav Simon’u çok beğeniyorum. Oyunun her yönünü oynayabiliyor ve gerektiği yerde de sorumluluk alıyor. Bence fark yaratan bir oyuncu. NBA’de de Luka Doncic’i çok beğeniyorum. Tabii o çok üst düzey bir oyuncu.”
– Çok daha iyisini yapabilirim
Kariyer hedefleri ve BGL sezonuyla ilgili de genç oyuncunun açıklamaları şöyle:
”Türkiye’de TBL, BSL seviyesinde oynamak istiyorum. Herkesin hayali vardır NBA’e gitmek gibi ama benim hedefim Avrupa’da oynayabilmek. NBA ne kadar zevk verse de, Avrupa’da oynanan basketbol çok güzel ve ben de içinde bulunmak istiyorum.”
”Her ne kadar çok daha iyisini yapabilecek olsam da takımıma iyi bir katkı verdiğimi düşünüyorum. Çok daha iyisini yapabilirim, gelecek sezon da çok daha iyisi olacak zaten. Daha fazla çalışacağım. Şut ritmini bulamadığım maçlar vardı, inşallah seneye böyle şeyler olmayacak. Çok daha iyi olabilirim.”
”Savunma yapmadığın sürece sahada kalamıyorsun. Bütün koçlar, bunu söylüyorlar. Hücumdan önce savunmayı yapmaya başlamak ve öyle ayakta kalmak gerekiyor.”
– BGL’nin katkısı çok büyük
BGL’nin kendilerine büyük katkısı olduğunu vurgulayan Ufuk Tan Ertan, artan ilginin de motivasyon kaynağı olduğunu belirtirken, jenerasyonundan beğendiği oyuncularla alakalı da şunları söyledi:
”2003’lü olmama rağmen deplasmanlı sezonda ben pek oynamayamadım. Geç gelmiştim. BGL çok farklı yer, gerçekten çok iyi oyuncular var ve kendi yaş grubumuzda en iyileriyle oynuyoruz. Bunun gelişimimize de çok büyük katkısı var. BGL, bizim çok büyük bir fırsat.”
”Maç yayınlarının olması ve finalin TV’den verilmesi kesinlik bizi olumlu etkiliyor. Final maçında ailemle de konuşmuştum. Bizim de seneye kesinlikle burada olmamız lazım diye. İlginin olması motive edici.”
”2002 jenerasyonundan Ata Can Atsüren’i çok beğeniyorum. Onun dışında Tolga Deliktaş’ı da beğendiğimi söyleyebilirim. Nikola Jokic’i andırıyor biraz.”
– Saha dışı
”Basketbol dışında arkadaşlarımla dışarı çıkmayı çok seviyorum. Playstation oynarım, müzik dinlemek çok hoşuma gidiyor. Kitap okurum bazen.”
– İstatistikler
Bu sezon 11 maçta 15.5 dakika süre alan Ufuk Tan Ertan, 5.1 sayı-2.3 ribaunt-1.2 top çalma ortalaması yakalarken, Karşıyaka’ya 16 dakikada 16 ve Afyon’a da 12 sayı atarak çift hanelere çıktı.
Ufuk’un saha içindeki enerjisi ve oyuna girdiğinde getirdiği esnekliğin ise istatistik kağıdında bir karşlığı olmadığını not etmek gerekiyor.
Röportaj: Kemal Erdem
[email protected]