Fenerbahçe Spor Kulübü‘nün efsane başkanı Aziz Yıldırım‘la birlikte başlayan ve yıllardır süren yatırımın sonucunda oluşan bir basketbol kültürü var.
Bu kültür, altyapılara yaptığı yatırımla daha da büyüyerek ileriyor ve böyle bir kulübün içinde olmak her bir birey için büyük şanstır.
Türkiye Basketbol Ligi’nde mücadele eden Fenerbahçe Koleji’ni mercek altına alalım. Orada yapılan gerçekten güzel şeyler var. Ama taraftarların da bazı konularda haklı eleştirileri oluyor.
Önce iyi şeylerden bahsetmek gerek…
Fenerbahçe Koleji, genç oyunculara en çok şans veren takımların başında geliyor. Altyapısından çıkardığı oyuncuları da tatmin edici süreler almaya başladı. Onların da bu şansı iyi değerlendirdiğini söylemekte fayda var.
2006 doğumlu Mehmet Erfa’nın skor potansiyeli zaten yüksek. Mental olarak kendini geliştirmeye devam ederse önümüzdeki yıllarda farklı noktalara gelebilir. Bir başka 2006’lı Eren İlyem, enerjisini hiç kaybetmiyor ama biraz heyecanına yenik düşüyor. Tecrübe kazandıkça bunun üstesinden gelecektir.
2005’li forvet Yiğit Yancı’nın mücadelesi, hırsı ve takımı için gösterdiği çaba her zaman takdir topluyor. Yiğit’in kötü oynadığı maçlar olur ama asla kötü mücadele ettiği maç olmaz. Onu farklı kılan en önemli özelliği de zaten bu. Keza 2005’li uzun Hakan Gökçek’in de elinden gelen her şeyi yaptığını ve yapacağını biliyoruz.
Yeni transferlerden 2005’li Bartu Encü’nün yolu çok açık. Hem kulübe olan aidiyet duygusu, hem çalışkanlığı, hem yetenekleri onu ileride Euroleague sahnesine atacaktır. 2004’lü Hamza Mestoğlu belki de en hazır oyuncu konumunda. Zaman zaman temposunu bulma konusunda sıkıntı yaşasa da maç oynadıkça bunu geride bırakacaktır.
Henüz parkede göremediğimiz 2005’li Kaan Berk Tarla’nın da rotasyona dahil olmasıyla seyir zevki yüksek ‘genç bir takım’ olacaktır Fenerbahçe Koleji.
Son olarak gelelim eleştiri kısmına…
Fenerbahçe taraftarı, basketbolda diğer takım taraftarlarına göre daha ilgili, daha tutkuludur. Amatör branşlara yapılan yatırımın getirisidir bu. Durum böyle olunca Fenerbahçe’nin formasını giyen her oyuncu, sosyal medya kullanımına dikkat etmek zorundadır. Bu kulübün formasını giyiyorsan, bu kulüpte yetişiyorsan, bu kulüpten ekmek yiyorsan, senin Fenerbahçe taraftarının tepkisini çekecek, onları kızdıracak şeylerden kaçınman lazım.
Bu anlamda taraftarlardan çok ciddi eleştiriler ve tepkiler geliyor, haksız da değiller. Oyuncu buna dikkat etmiyorsa, işin antrenör ve idareci kısmında buna dikkat edilmeli ve ona göre bir ayar çekilmelidir. Aksi takdirde yapılan iyi şeyler, bu tip sorumsuzluklar yüzünden, geri planda kalır. Fenerbahçe’de oynayan oyuncu, sadece kendi kulübünün resmi hesaplarını takip eder, onları beğenir, paylaşır. Rakip takımlarla işi olmaz.
Fenerbahçe camiası hassas bir süreçten geçiyor. Fenerbahçe’nin altyapısı da sadece güzel şeylerle anılmalı, yazılmalı ve konuşulmalı. Biraz dikkat, kimse başka bir şey istemiyor.
Kemal Erdem
Mail: [email protected]
Instagram: @kemalerdem54