Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Beşiktaş Icrypex‘in önümüzdeki sezon en güvendiği gençler arasında yer alan 2003 doğumlu guard Emir Adıgüzel‘le özel bir röportaj yaptık.
Genç oyuncularla devam eden röportaj serimizin bu bölümünde Emir Adıgüzel’e yer verdik. BGL finalinde gösterdiği performansla büyük beğeni toplayan 2003 doğumlu guard, önümüzdeki yıllarda beklentilerin yüksek olduğu potansiyeller arasında başı çekiyor.
Geride kalan sezonda Basketbol Gençler Ligi’nde gösterdiği performansla öne çıkan isimler arasında yer alan Emir Adıgüzel, her iki guard pozisyonunda da oynayabiliyor. Hem 1 hem de 2 numarada verdiği katkıyla dikkat çeken Emir, modern basketbolun evrildiği noktada önemli bir yer tutuyor.
Emir sadece yetenekleriyle değil, karakteriyle de önündeki basamakları sağlam adımlarla çıkıyor. Basketbol dışında eğitim hayatına da devam eden genç oyuncu, verdiği cevaplarda kendinden emin, yaşının üstünde bir olgunluk ve mütevazı tavırlarıyla da sempati topluyor.
Lafı fazla uzatmadan Emir Adıgüzel’le yaptığımız röportaja geçelim:
Kütahya’dan Bandırma’ya, Bandırma’dan İstanbul’a kadar uzanan süreci anlatan Emir, konuyla ilgili şunları söyledi:
”Bandırma’ya Kütahya’dan gitmiştim. Oradaki ortam çok rekabetçiydi. Bulunduğum pozisyonda çok iyi oyuncular vardı ve bence bir oyuncuyu rekabet geliştiriyor. İlk çıktığım idmanlarda çok zorlanmıştım. Hatta ‘böyle bir dünya varmış, bunlar canavar gibi’ demiştim. Top için ısırıyolardı birbirlerini, pirana gibiydiler. Orada çok zorlanmıştım ama dedim ki, burada hayatta kalırsam basketbol adına bir şeyler yapabilirim. O rekabet beni çok geliştirmişti.”
”Heyecanlıydım, evden çok küçük yaşlarda çıkmıştım, 12-13 yaşındaydım. Oradaki antrenörlerim Alp Baydar başta olmak üzere, bu sene Beşiktaş’ta da çalıştığım Ahmet Gürgen çok yardımcı olmuştu. Dediğim gibi ilk başlarda heyecanlanmıştım ama rekabete ayak uydurunca gelişimimi hissettim.”
”Olayın içindeyken çok fark edilmiyor ama her şeyde bir hayır vardır derler. Her oyuncunun bir yerde İstanbul’a adım atması gerekiyor. Bizimkisi biraz spontane gelişti Bandırma’nın kapanmasıyla. Ben açıkçası ilk başta çok mutlu olmamıştım. Çünkü oradaki sistem daha farklıydı. BGL ve ardından TBL’de Bandırma Kırmızı hazırdı. O takım da zaten A Takım’la iletişim halindeydi ve A Takım da hazırdı. Yolumuz çok belliydi. İstanbul’a düşmek biraz şaşırtmıştı ama Beşiktaş gibi gençlere önem veren bir kulübe gelince de onun yokluğunu çok fazla hissetmedim. İstanbul’a gelip, böyle büyük bir kulübe ayak uydurabildiğim için de mutluyum.”
– Henüz o seviyelerde değilim
İdolleri arasında Nando De Colo’nun olduğunu söyleyen Emir, kendinde gördüğü eksikleri ve yaptığı çalışmaları anlatırken, konuyla ilgili sorduğumuz soruları şu şekilde cevaplandırdı:
”Açıkçası pick and roll’leri daha iyi oynayabileceğimi düşünüyorum. Henüz o konuda BSL seviyesinde olduğumu düşünmüyorum. Ama günümüz basketbolunda da bunun önemi çok açık. İdollerimden biri olan Nando De Colo çok iyi pozisyon hazırlayabiliyor. Ben henüz o seviyelerde olduğumu hissetmiyorum. Bu yaz üzerine düşmek istediğim konulardan biri bu. Şut ve pas seçimlerimde biraz problemlerim var. Eğer bunları aşabilirsem patlayıcılığım ve şutumla çok fark yaratabileceğimi düşünüyorum.”
”1 ve 2 numarada ayrı ayrı rahatlıklarım var. Aslında tam olarak şunda daha rahatım diyemem. 1 numarada takımı kontrol etmek daha rahat oluyor çünkü herkesin senin ağzının içine bakıyor. Ben de takımı kontrol etmeyi ve liderlik rolünü çok seviyorum. 2 numarada da topu getirmediğin ve daha çok sana pozisyon hazırlandığı için onun da ayrı bir konforu var. Daha dinlenmiş oluyorsun, 2 numarayı da bu nedenle seviyorum. Ama 1 numaranın tadı benim için her zaman ayrı. Oraya biraz daha yakınım ama 2 numarada da çok konforluyum.”
”Kendi şutumu yaratırken daha rahat hissediyorum. Küçüklüğümden beri 1 numaradaki o özgürlük beni çok rahatlatıyor. Kendime ve arkadaşlarıma o şutu yarattıkça, oyun içindeki özgüvenim artıyor.”
”Küçüklükten beri maç izlemeyi çok severim. Beğendiğim hareketleri antremanlarda denerim, yapmaya çalışırım. De Colo’nun yaptığı bacak arası paslar olsun, farklı hareketleri olsun, bunları denemeyi çok severim. Larkin’in pick and roll üstü şutlarını da denerim. Hepsini deniyorum ve kendime uygun gördüklerimi oyunuma dahil etmeye çalışıyorum elimden geldiğince. Tabii bunu antrenörlerimle de konuşuyorum. Bunu yapsam nasıl olur diye. Oyunumu gün geçtikçe oyuncuları da izleyerek geliştirmeye çalışıyorum.”
– Şutun varsa kaçışın oluyor
Rol modelleri arasında Şehmus Hazer’in olduğunu vurgulayan genç oyuncu, sadece savunmasıyla değil, aynı zamanda hücumuyla varolmaya çalışacağını belirtirken, sözlerine şöyle devam etti:
”Şutun olunca sahada her türlü bir kaçışın oluyor bence. Şutun olmadığında bütün savunmalar değişiyor. Bu kez oyunun tıkanmaya başlıyor. Şutum olduğu için kendimi daha rahat hissediyorum. Rakip tepeme çıktıkça bu kez onu geçme şansım artıyor. Larkin de olduğu gibi, çünkü onun da şutuna çok çıkıyorlar ve o da içerden de bitirebiliyor.”
”Benim rol model olarak aldığım oyunculardan biri de Şehmus Hazer’di. Şehmus abiyi izleyerek büyüdüm. Onun yaptığı baskı falan çok hoşuma giderdi, ki Bandırma altyapısının da savunma baskısı çok meşhurdu zaten. Ben, savunmamı arka plana atmayı hiç düşünmüyorum. Ama sadece savunmayla anılan bir oyuncu da olmak istemiyorum. Bir şekilde hücum ve savunmayı dengelemek istiyorum.”
– Rol değişimine hazırlanıyorum
Beşiktaş’ın önümüzdeki sezon A Takım’da süre vermeyi planladığı Emir, BGL’den BSL’ye geçiş sürecinde yaşanacak sancıların farkında olduğunu belirtirken, sorduğumuz soruları cevaplandırmaya devam etti ve bazı konuların da altını çizdi:
”Rol değişimine hazırlanıyorum yavaş yavaş. Zaten sezonumuz 1 Ağustos’ta başlayacak ama ben biraz daha erken gelip hazırlıklara başlamak istiyorum. BGL’deki özgürlüğümün olmayacağını ve sahaya enerji yansıtmam gerektiğini biliyorum. Savunmamı geliştirmek ve kararlarımı daha net vermek gerekiyor. Hata payımı azaltmam lazım. Sonuçta orası daha sert bir lig.”
”BGL’deki gibi hata payınız olmayacak. En ufak bir hatanız bile insanların gözüne çarpacak. Böyle bir lüksümüz yok. Savunmada daha çok enerji katıp, bu krediyi hücumda kullanmaya çalışacağım. Sakin oyunumu BSL’ye yansıtırsam aldığım süreleri iyi kullanacağımı düşünüyorum.”
– Euroleague oyuncusu olmak istiyorum
Kariyer hedefleri arasında uzun vadede Euroleague ve NBA olduğunu söyleyen 2003 doğumlu guard, basamakları sağlam adımlarla çıkmak istediği belirtti:
”Yaşıtlarıma göre NBA şansı konusunda biraz geri kaldığımın farkındayım. Ama basamakları güçlü çıktığımı da hissediyorum. Bir oyuncunun oynamadan yukarıları çıkmasını da doğru bulmuyorum. BGL’de edindiğim tecrübeler paha biçilemezdi, çok güzel bir sezondu. Umarım önümüzdeki sezon BSL’de de böyle bir tecrübe kazanırım.”
”Ben sağlam adımlarla önümüzdeki 4-5 yıl içinde iyi bir Euroleague oyuncusu olmayı çok isterim. Zamanın koşulları ne gösterir bilemeyiz ama NBA denemeyi de çok isterim, tabii NBA bambaşka bir dünya. Ona göre yabancı dillerimi de hazırlıyorum. Kendimi ona göre geliştiriyorum.”
”Benim oynadığım zamanda guard devşirilmesini istemiyorum. Öyle bir ağırlığım olacak ki, guard devşirilmesine gerek yok diyecekler. Geçtiğimiz 10 yıldaki gibi böyle bir durum olmasını istemiyorum. Tabii burada gerektiğinde devşirme olmasın diye demiyorum. Sonuçta bu işi bizden daha iyi bilen insanlar bunun kararını veriyorlar. Sadece benim olduğum dönemde buna ihtiyaç olmayacak bir performansa ulaşmak hedefindeyim.”
– BGL Finali
BGL finalini kaybetmelerine rağmen harika bir performans ortaya koyan Emir Adıgüzel, adeta MVP gibi övgüler almış ve büyük beğeni toplamıştı.
BGL playoff’larını ve final sürecini sorduğumuzda şunları söyledi:
”Takımın kaptanı ve kontenjanlarından biriydim. Bir lider olarak takımı gözlemlediğimde, ben heyecanlanırsam arkadaşlarım ne yapsın? Sonuçta benim elim ayağım titrerse, benden küçük olan arkadaşlarım ne hisseder diye düşündüm. Bu şekilde özgüvenli bir şekilde çıktım. Zaten hava atışından sonra ben pek heyecanlanmıyorum. Tribünü bile görmüyorum. O lider rolünü bilerek, hem arkadaşlarımı oyunda tutmak istedim hem de onların ne kadar güçlü bir karakter olduğunu göstermeye çalıştım. Elimden geleni yapmaya çalıştım ama başarılı olamadık.”
”Playoff’larda heyecan iyice artıyor, seriler zorlaşıyor. Takım bir sürü sakatlıktan geçti. Kerem yoktu, biz de A Takım’a gidip gelmiştik. Hep bir problem olmuştu. A Takım sezonu bitince tamamen BGL’ye odaklandık. Playoff’larda takıma sahip çıkmaya çalıştım, daha iyi performans gösterdim. Takımca ekstra bir şey yapmadık ama daha konsanteydik diyebilirim.”
– Saha dışı
Emir aslında sadece basketboluyla değil, bilgi ve birikimiyle de öne çıkan gençler arasında. Basketbol dışındaki hayatını anlatmasını istediğimizde ise röportajı şu sözlerle sonlandırdı:
”Basketbol dışında bir yandan da eğitimime devam ediyorum. Bahçeşehir Üniversitesi’nde yapay zeka mühendisliği okuyorum. Bu zamana kadar bir şekilde idare ettim. Lise dönemi boyunca basketbol buna bir engel teşkil etmiyordu. Oldukça iyi bir sayısal puanım vardı, bir şekilde birlikte yürütmeye çalıştım. Kişinin kendi isteklerine ve fedakarlıklarına bağlı olduğunu düşünüyorum.”
”5-6 yaşımdan beri gitar çalarım, onda da usta olduğumu söyleyebilirim, çok mütevazı bir cümle olmasa da… Biraz piyano çalmayı biliyorum. Kitap okumayı çok severim, her hafta en az bir kitap bitirmeye çalışırım. Bu hobilerin de çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Özellikle kitap okumanın…”
”Basketbolda bir şekilde para kazanılıyor, bir yerlere gelinebiliyor. Ama bu paranın nasıl değerlendirileceğini çoğu oyuncunun bilmediğini düşünüyorum. Bir yandan da kendimi bu şekilde hayata hazırlamaya çalışıyorum.”
– İstatistikler
BGL’de geçtiğimiz sezon 28 maçta 28.3 dakika süre alan Emir Adıgüzel, 14.8 sayı-4.4 asist-4.1 ribaunt-2.7 top çalma ortalama yakalarken, %35.6 üç sayı isabetiyle oynadı.
2003 doğumlu oyuncu, BGL finalinde de harika bir performans ortaya koymuş ve 28 sayı-5 asist-8 ribaunt-3 top çalma yapmıştı.
Röportaj: Kemal Erdem
Mail: [email protected]
Instagram: @kemalerdem54