Gaziantep Basketbol‘un 2004 doğumlu harika çocuğu İbrahim Yılmaz geçtiğimiz sezon yaptığımız analizlerde de yer verdiğimiz gençler arasında başı çekiyordu.
Heyecan veren genç yetenek, bu sezon sadece BGL’de değil aynı zamanda TB2L’de de boy gösteriyor ve her iki kulvarda da yaptıklarıyla takdiri hak ediyor.
Özellikle TB2L’de yaşça büyük, fiziksel olarak ise daha oturmuş oyuncular karşısında geri adım atmadan, yürekli oyunu ve gösterdiği performansla adeta kendine hayran bıraktıran 17 yaşındaki İbrahim Yılmaz, Türk basketbolunun uzun vadede potansiyel yıldız adayı konumunda.
– Önce saygı
Rakibe, oyuna, formasına, takımına, taraftarına, karşı tarafa ve basına saygısı olan her oyuncu, günü geldiğinde karşılığını fazlasıyla alır. İbrahim, henüz 17 yaşında ama oyunun tüm bileşenlerine gösterdiği saygıyla her geçen gün daha da büyüyor. İşine bu denli saygısı olan bir oyuncunun başarısız olma ihtimali de ortadan kalkıyor.
– Yolun başında
İbrahim’in oyun karakterini ve özelliklerini net olarak oturtması için en az 2-3 yıllık bir periyoda ihtiyacı var. Bu süreçte gelişimine devam ederken, en iyi yaptığı şeyin üzerine odaklanacak ve eksiklerini de kapatmaya çalışacak. 3 yılın sonunda, oyun karakteri ve yapısı oturduğunda ise bir sonraki seviye için hazır hale gelecek. Ve her geçen yıl seviyesini daha da yukarı çıkarabilmek için savaşına devam edecek.
– Işık hızında
Daha çok futbolda kullanılan bir tabirdir aslında toplu/topsuz koşu olayı. İbrahim, topu eline aldığı an adeta ‘beni durduramazsınız’ mesajını size net şekilde veriyor. Potaya öyle çabuk gidiyor ki, kamera zaman zaman açıyı yakalamakta zorlanıyor, yakaladığında ise İbrahim çoktan turnikeyi bırakmış oluyor. Onun potaya her yüklenişi, aslında boşa çıkan bir şutör demek oluyor. Rakip savunmanın dengesini o kadar bozuyor ki, pas kanalları tamamen açık hale geliyor ve onun bu hızı farklı hücumların yapılmasında etken olabiliyor. Yaptığı hızlı koşular sayesinde kimsenin kestiremediği bir noktada kendi şutu içinde bir anda boşa çıkabiliyor. Genç oyuncunun bu hızı, sadece kendisi açısından değil, takımdaki diğer oyuncular içinde farklı opsiyonları beraberinde getiriyor.
– Bencillik sıfır
Genelde bu tip yetenekli oyuncuların zaman zaman yaşadığı ‘bencillik problemini’ şu ana kadar hiç yaşamaması ve yaşatmaması İbrahim’in en önemli özelliklerinden biri. Bazen 30’u görebileceği maçlar ona geliyor ama o sadece kullanması gerektiği anlarda şutu kullanıyor. Boşta birini gördüğü an ise ‘aman ben atayım’ kafasına girmeden, hemen pası yolluyor. Bu yaşta bir guard için, ki önümüzdeki yıllarda ülkenin en değerli oyun kurucularından biri olma potansiyelinde, bu çok önemli ve kilit bir özellik.
– Öne çıkan özellikleri
İbrahim’in hızından genel olarak yazı içinde zaten bahsettik. Potaya cesurca gidişleri, çok rahat turnike bırakabilmesi ve zaman zaman hiç çekinmeden smaca yönelmesi en dikkat çekici özellikleri. Tüm bunların yanı sıra el yakan anlarda, bir an bile düşünmeden, yolladığı şutlar da göze çarpıyor. Bazı oyuncular, ilk 2-3 şutu kaçtıktan sonra tereddüt ederler ve sorumluluk almaktan kaçınırlar. Ancak İbrahim’i farklı kılan nokta tam da burada ortaya çıkıyor. İsterse üst üste 5 şut kaçırsın, 6.’yı atmaktan çekinmiyor ve en kritik anda isabeti de buluyor. Bu her oyuncuya nasip olacak bir özellik değil. NBA’i yakından takip edenler ‘Mr Big Shot’ lakaplı, bir zamanların Detroit Pistons guardı Chauncey Billups’ı iyi hatırlarlar. Billups, bazı maçlarda 2-10, 3-12 gibi düşük yüzdeyle oynarken, kırılma anlarında sorumluluk almaktan çekinmez ve bir şekilde takımına hayat veren şutu yollardı. Bu yüzden ona ‘Mr Big Shot’ diyorlardı, her attığını soktuğundan değil, gerektiği anlarda soğukkanlığı kalabildiği için…
– İstatistikler
TB2L’de bu sezon 5 maça çıkan İbrahim Yılmaz, 14.6 sayı-8.0 asist-3.4 ribaunt-2.0 top çalma ortalaması yakalarken, BGL’de ise 8 maçta 12.7 sayı-4.6 asist-3.3 ribaunt-1.3 top çalma ortalaması yakaladı.
Kemal Erdem
Mail: [email protected]
Insta: @kemalerdem54
About The Author
