Son dönemlerin en çok konuşulan takımı Fenerbahçe Beko‘da bir o kadar daha konuşulan bir isim var.
Bir öneklendirme yapmak gerekirse, Türkiye’deki siyaset anlayışında İsmet İnönü her zaman hedef tahtasında olmuştur. Mustafa Kemal’e laf söylemeye cesaret edemeyenlerin, en ağır sözleri söylediği kişi her zaman İsmet Paşa’dır. Çünkü İsmet Paşa kolay hedeftir. Fenerbahçe’de de durum bundan farklı değil aslında. Zeljko Obradovic’e laf söylemeye korkanların kurtuluş yolu hep Maurizio Gherardini’den geçer.
Peki bir kısım medyanın Gherardini’den bu denli nefret etmesinin sebebi nedir? Aslında bu sorunun cevabı da çok basittir. İtalyan yöneticinin göreve gelmesinden sonra Fenerbahçe’nin basketbol organizasyonu tamamen profesyonel bir yapıya dönüştü. Özellikle transfer sızmaları en aza indirildi ve herkese eşit mesafede duruldu. Haliyle bu durum birilerini oldukça rahatsız etti.
Elbette sadece bununla da sınırlı değildi durum. Bu işin görünen kısmıydı. Görünmeyen kısımlarında ise iş daha büyüktü.
Gherardini, hal hatırla iş yapmayacak kadar profesyonel bir isim. Siz, ona birilerinin ricasını ileterek transfer yaptırtamazsınız. Türkiye’de hala bu şekilde transfer yapan sözde profesyonel ama kafaca amatör kulüpler var. Siz, ona telefon ederek herhangi bir oyuncusunun dedikodusunu da yapamazsınız. Herhangi bir oyuncusunu, ona ve kulübe hedef göstertemezsiniz. Bu tip kulislerle, herhangi bir oyuncunun transferine engel de olamazsınız.
Bunlar sadece Gherardini’nin değil, birlikte yola baş koyduğu Obradovic’in de ilkeleri. İkilinin bunca yıldır uyumla çalışmasının nedeni de temel prensiplerinin aynı olması. İşte bu nedenle Obradovic’e doğrudan saldıramayanların en kolay hedefi Gherardini olmuştur. Obradovic’e nazaran daha sahipsiz kaldığı içindir bu durum.
Son dönemlerde yine Gherardini üzerinden bir algı operasyonu yürütülüyor. Geçmişte yapılan transferler ve verilen kontratlar nedeniyle günah keçisi ilan ediliyor. Gherardini, bugüne kadar Obradovic’in onayı olmadan ya da ona danışmadan hiçbir iş yapmamıştır. Bu da sır değildir. Yani eğer gerçekten eleştirdiğiniz konularda haklı olduğunuzu düşünüyorsanız, işi sadece Gherardini’ye ihale etme kolaycılığından kaçınıp, gerçek niyetinizi ortaya koymanız ve Obradovic’i de olaya dahil etmeniz gerekiyor. Aksi korkak dövüşmek ve sahipsiz gördüğünüz bir basketbol adamını harcamaktan öteye gitmez.
Gherardini, basketbolumuza gerçek anlamda bir ‘vizyon’ getirmiştir. Profesyonel bir yapının nasıl olması gerektiğini göstermiştir. Yaptığı yanlış transferler, verdiği hatalı kontratlar da olmuştur. Ancak bu işin saha içi boyutur ve bunu eleştirmek farklı bir şeydir. Saha dışındaki duruşu ve profesyonel bakış açısı nedeniyle ona karşı bir operasyon başlatmak da Türk basketbolunu geriye götürmekten başka bir işe yaramaz.
Asıl üzücü olan ise her zaman olduğu gibi Gherardini ve onun gibilerinin değerini gittikten sonra anlayacağımız gerçeğidir.
Kemal Erdem
kemalerdem83@gmail.com