Türk basketbolunun son dönemlerde yetişirdiği yükselen yıldızı Şehmus Hazer‘le özel bir röportaj yaptık.
Teksüt Bandırma’da altyapından çıkarak, son dönemlerin en potansiyelli gençleri arasında farkını her geçen gün hissettiren Şehmus Hazer’le birçok konuda konuşma fırsatı yakaladık.
2020 NBA Draftı’na girmeye hazırlanan genç oyuncu, kısa sürede aldığı yolla büyük takdir toplarken, kendisinden sonra gelmeye hazırlanan jenerasyona da adeta bir ışık oldu. Onun yaptıkları ve yapabilecekleri adına verdiği mesaj, insanların genç oyunculara karşı olan bakış açısını da olumlu anlamda etkiledi.
Işık Doğudan Yükselir
Batman’dan Bandırma’ya uzanan bir yolculuk. Bir sonraki durak neresi olur, bilinmez. Belki de, kariyerinde hedeflediği noktaya geldiği zaman, bu hikayenin kahramanını yazmak ve kitaplaştırmak için sıraya girecek insanlar da çıkacaktır.
Doğduğu, büyüdüğü ve yetiştiği toprakların olanca sıcaklığını Şehmus’un yüreğinde hissedebiliyorsunuz.
Yeteneklerinin farkında ama kibirlenmiyor, ilgi odağı olsa da şımarmıyor. Basamakları ne kadar hızlı çıkarsa çıksın, insanlara tepeden bakmıyor. Geldiği yeri unutmadığı için, gitmesi gereken yolda pusulası şaşmıyor. Ayakları yere o kadar sağlam basıyor ki, sadece kendini değil, yanındakileri de güvende tutuyor.
Röportaja başlamadan önce, ara başlıkta Sezen Aksu’ya da saygımızı göstererek, size biraz Şehmus’u tanımlamak istedim sadece. Çünkü bizim sadece basketbol adına değil, genel olarak umudumuzu taze tutmamız için Şehmus gibilere ihtiyacımız var.
Lafı çok uzatmadan röportaja geçelim…
Bölge gençleri için Şehmus’un yaptıkları aslında bir umut oldu. Genç oyuncuya, bu konu hakkındaki düşüncelerini, uzun vadede ne gibi planları olduğunu ve yaşıtlarına göre çok daha olgun bir tavır sergilemesini neye bağlandığını sorduk.
Şehmus’un cevapları ise şöyle oldu:
”Aslında bu işe hobi olarak başlamıştım ama profesyonel noktaya gelince insanların bana bakış açısı da değişti. O bölgeden çıkan çok fazla basketbolcu olmadığı için insanların sempatisi artmaya başladı. Beni benimsemeye ve sevmeye başladılar.”
”Elbette o bölgeyle ilgili farklı planlarım var. Eğer ilerde hedeflediğim noktaya gelebilirsem, üst seviye bir basketbolcu olursam, oraya spor okulu ve bu tarz tesisler yapmayı düşünüyorum. Buraya geldikten sonra da bunları uzun vadede düşünmeye başladım. İnşallah çok iyi bir basketbolcu olurum ve oradaki insanlar içinde bu tarz faydalı şeyler yapabilirim.”
”Batman’dan Bandırma’ya gelmenin verdiği bir sorumluluk olabilir. 15 yaşında geldim buraya. O yaşlarda hiç bu kadar uzak bir mesafeye gitmemiştim. İlk kez konum olarak çok uzak ve farklı bir yere gidiyorsun. Küçük yaşlarda, bulunduğun şehirden ve ailenden ayrılmanın verdiği bir olgunluk oluşmaya başlıyor ister istemez. Bu da aslında hem oyunuma hem de sosyal hayatıma yansıyor.”
Fiziksel Olarak Eksiklerim Var
Ligin en genç kaptanı olmak nasıl bir duygu, gelişimi için neleri öncelik alıyor, somut olarak en çok eksik gördüğü noktası hangisi, Saso Filipovski’nin kendisine nasıl bir katkısı oldu, serbest atışlar konusunda ne düşünüyor?
Şehmus Hazer, merak edilenleri yanıtladı:
”Üç yıldır A takımda yer alıyorum ve o şans bana geldiği için çok mutluyum. Bazı oyuncular, kaptanlık için bulundukları takımlarda yıllarca bekleyebiliyor. Benim için bir şanstı, güzel bir duygu. Takımdaki yerliler de aslında çok genç. Bu da benim açımdan bir şans oldu. Ama yine de bu insanı daha özgüvenli ve daha iyi hissettiriyor diyebilirim.”
”Aslında hemen hemen her konuda çalışıyorum. Ama bu dönemlerde özellikle fiziksel yapıma ve şutuma daha çok ağırlık veriyorum. Şut anlamında değil ama fiziksel olarak baya eksiğim var. O nedenle fiziksel gelişimimi fazlasıyla önemsiyorum. Diğer alanlarda da bütün çalışmalarımı yapmaya gayret ediyorum. Fiziksel olarak istediğim gelişimi sağlarsam, bunun diğer alanları da olumlu etkileyeceğini düşünüyorum.”
”İkili oyunlar üzerinden şut diyebilirim. En çok bu konuda eksiklik hissediyorum ve bu açığımı kapatmak için de ekstra çalışıyorum.”
”Saso Filipovski’nin oyun görüşüme baya katkısı oldu. Zaten çok detaycı bir koçtu. Oyun içinde sabırlı olmayı ve aceleci olmamayı onunla birlikte öğrendim diyebilirim.”
”Bizim teknik ekibimizde çok iyi şutör olan Miroslav Radosevic de var. Onunla da konuşuyoruz, kendisi de serbest atış atmanın çalışmaktan ziyade konsantrasyonla alakalı olduğunu söylüyor. Ben de böyle düşünüyorum. Zaman zaman maçlarda bu sorunu yaşıyorum. Odaklanıyorum ama bazen herhalde çok fazla odaklanıyorum. Antremanlarda atıyorum, sorun yaşamıyorum ama bazı maçlarda kaçırdığım da oluyor. Yeni sezonda o konuda da çok daha farklı olacağım. Bunun üzerinde de duracağımı söyleyebilirim.”
Euroleague Seviyesi İçin Hazırım
Kariyerinin bu noktasında kendisini Euroleague için hazır görüyor mu, idol ya da rol model olarak aldığı bir oyuncu var mı, bu sezon hangi yabancıları öne çıkartıyor?
Şehmus’un özellikle Euroleague’le ilgili verdiği cevap oldukça gerçekçi tespitler içerdi:
”Euroleague seviyesi için kendimi hazır görüyorum aslında. Ama bu noktada gideceğin takım da çok önemli. Doğrudan şampiyonluk adayı bir takıma gidersen eğer, ne kadar hazır olursan ol, istediğin süreleri bulamayabilirsin. Ama ana hedefi playoff’ları zorlamak ya da playoff oynamak olan bir takıma gidersen, orada oynama şansın daha fazla olabilir.”
”Çok beğendiğim oyuncular var ama kendimi benzettiğim bir oyuncu bulamıyorum açıkçası. Buna çok benziyorum, idolüm budur diyebileceğim biri yok yani. Belki biraz Cory Higgins, zaman zaman Rudy Fernandez’e de benzetenler olmuştu. Ama ben pek kendimi birine benzetemiyorum. Birine benzeten varsa bana da söylesin (gülüyor).
”Özellikle bu sene gösterdiği performansla Shane Larkin’i çok beğeniyorum. Krunoslav Simon ve Nando De Colo’yu da ekleyebilirim.”
Beklentilerin Farkındayım
Şehmus Hazer, jenerasyonunun en öne çıkan oyuncusu konumunda. Böyle olunca da yaşıtlarının alkış aldığı birçok performans, Şehmus için sıradanmış gibi değerlendiriliyor. Üstelik insanların ondan beklentisi de çok daha farklı bir noktaya geldi.
Bu durum onu nasıl etkiliyor, insanların beklentileri konusunda ne düşünüyor, kendisi öne çıktı ama öne çıkamayan birçok yetenekli genç var, Avrupa ve Türkiye arasında bu anlamda bir fark var mı, gençlerin önceliği kontrat ya da para mı, o bu konuya nasıl bakıyor?
Şehmus Hazer, bu sorulara da yine net cevaplar verdi:
”Bu aslında beni motive ediyor ama bir yandan strese de sokuyor. Benim fark yaratmam için bir şeyler yapmam gerekiyor. 5 sayı, 5 ribaunt, 5 asist yapsam bu çoğu insan için dikkat çekici bir şey olmuyor. Yani bu biraz iyi biraz da kötü etkiliyor. Ama ona göre çalışıyorum, daha fazla gelişmem gerektiğini biliyorum.”
”İnsanların beklentileri konusunda onlara da hak veriyorum. Sonuçta 99 jenerasyonundan yıldız adayı olarak beni görüyorlar ve benden de bir şeyler bekliyorlar. Cedi’nin, Furkan’ın geldiği nokta gibi. Umarım insanların bu beklentilerini boşa çıkarmam.”
”Sıkıntı, profesyonel hayata geçtikten sonra başlıyor. Oyuncuların olaya bakış açısından mı, koçların ve kulüplerin anlayışından mı kaynaklanıyor, bilemiyorum. Ama fark bu noktadan sonra başlıyor. Altyapılarda çoğumuz, diğer ülkelerin oyuncularından daha iyi durumda oluyoruz. Ama A takım seviyesine gelindiğinde denge bir anda değişiyor. Bu kez onlar bizim bir üst noktamızda oluyor.”
”Ben açıkçası böyle olduğunu düşünmüyorum. Oyuncunun gelişimi biraz da koça bağlı. Aynı yaşlarda olduğumuz ve benden daha yetenekli oyuncular da vardır mutlaka. Kulüp ya da koç farkından dolayı istediği süreleri alamayıp, oynayamayan oyuncular da var. Bunu da kendisine yapılmış bir haksızlık olarak düşünüyorlar. Ben olayın kontrat arzusundan ya da para hırsından kaynaklandığını düşünmüyorum bu noktada. Kulüplerin ve koçların, gençlere bakış açısıyla alakalı bence.”
Fenerbahçe Maçları Güzeldi
Şehmus’a unutamadığı maçı, etkilendiği atmosferleri sorduk ve şu cevapları aldık:
”İlk senemdeki Monaco maçını söyleyebilirim. Benim için en güzel sezonlardan biriydi o sene.”
”Filipovski dönemindeki Fenerbahçe maçları atmosfer olarak çok güzeldi. Ankara’da Fenerbahçe’yle oynadığımız kupa maçındaki atmosferde beni baya büyülemişti.”
Şehmus Hazer’in Beşleri
Son olarak genç oyuncudan bizim için sezonun yabancı ve yerli beşlerini yapmasını istedik.
İşte Şehmus’un beşleri:
Yabancı: Tony Taylor, Shane Larkin, Krunoslav Simon, Derrick Williams, Jan Vesely.
Yerli: Berk Uğurlu, Melih Mahmutoğlu, Tolga Geçim, Burak Can Yıldızlı, Sertaç Şanlı.
Röportaj: Kemal Erdem
[email protected]