Türk basketbolunun çok şeyler beklediği oyuncuların başında gelen 2000 doğumlu şutör Mert Konuk‘la özel bir röportaj yaptık.
Tofaş altyapısından yetişen ve sezonu kiralık olarak TBL ekiplerinden Balıkesir BŞB’de geçiren Mert’le birçok konuda konuşma fırsatı yakaladık. Elbette evde kaldığımız ve kalmaya devam ettiğimiz bu süreçte genç oyuncuyla mobil bağlantı üzerinden iletişime geçtik.
Murat Konuk’un oğlu olmak kolay değil. Sadece Tofaş ya da Bursa’ya değil, Türk basketboluna büyük katkılar yapmış emekçi bir babanın oğlu olduğunuz zaman, insanların sizden beklentileri de biraz daha farklı olabiliyor. Gelişiminizi hemen tamamlamanız ve her şeyi kusursuz bir şekilde yapmanız bekleniyor. Mert, zaman zaman yaşıtlarına göre bu dezavantajını da yaşıyor aslında. Çünkü ne yaparsa yapsın, biz dahil olmak üzere, herkes ondan bir fazlasını bekliyor.
Ancak artık bunun getirdiği baskıyı da motivasyon kaynağı olarak kullanmaya başlaması, belki de gelişimi açısından en önemli artısı olacak.
Lafı fazla uzatmayalım ve Mert Konuk’la yaptığımız röportaja geçelim.
Koronavirüs sürecinin başlangıç evresiyle ilgili olarak konuşan Mert, ”Korkudan ziyade alışkın olduğumuz iş düzeninin dışına çıktık. Seyircisiz oynasak da, rakip takım oyuncularıyla temas halinde oluyorduk, bu biraz çekince yarattı.” dedi.
Fenerbahçe’de çıkan pozitif testler sonrası bir oyuncu olarak neler hissettiğini sorduğumuzda, ”Açıkçası endişelendim. Herhangi bir insanın başına gelebilecek bir şey bu. Onlara oluyorsa, bize neden olmasın. Sonuç olarak herkes birbiriyle maç yaptı. Bu biraz korkuttu.” cevabını verdi.
Sezonun kaderiyle ilgili kişisel düşüncesini ise şöyle ifade etti:
”Bu çok zor bir durum. Liglerin oynanmamış sayılması daha adil duruyor. Elbette herkesin verdiği bir emek var ortada ve bu herkes için kolay bir şey değil. Ama oynanmadan verilecek bir şampiyonluk, ki daha birçok maç var, diğer takımlara da haksızlık olacak. Benim kişisel düşüncem, düşma ya da çıkma olmamalı bu sezon.”
Bundan Daha İyisini Yapabilirim
Bu sezonki performansını değerlendirmesini, keyif aldığı maçları, savunmadaki gelişimini ve geçiş sürecini sorduğumuzda Mert’ten şu cevapları aldık:
”Bu performans beni tatmin etti diyemem. Daha iyisini yapabileceğimi biliyorum. Bunu bahane olsun diye söylemiyorum ama arada sakatlıklarım da oldu. Bu da benim performansımı biraz etkiledi.”
”Birysel olarak Petkim maçını söyleyebilirim ama o maçı kaybetmiştik. Merkezefendi Denizli ve Lokman Hekim Fethiye maçlarından keyif almıştım, o maçları kazanmıştık.”
”Savunma anlamında istediğim noktaya henüz gelemedim ama büyük bir adım attığımı düşünüyorum. Elbette daha iyi noktada olabilirim. Bu nedenle çalışmaya devam ediyorum.”
”TBL benim için BSL öncesi geçiş süreci. Belki burada 5 yabancıyla oynamıyoruz ama belli bir seviyede kendimizi hazırlıyoruz. Bazen buranın düzeyi hafife alınabiliyor ama bence iyi bir lig.”
Baskıyı Motivasyon Olarak Kullanıyorum
Baba Murat Konuk, hem Tofaş’ın sembol isimlerinden hem de Türk basketbolunun önemli değerlerinden biriydi. Böyle bir babanın oğlu olunca da, Mert’in yaptığı birçok şey yaşına göre değerlendirilmiyor. Sanki otomatik olarak Mert’ten yaşının üstünde de bir performans bekleniyor. Genç oyuncuya, bunun kendisine baskı yaratıp yaratmadığını da sorduk.
Anadolu Efes’te harika bir sezon geçiren Vasilije Micic’in Tofaş’ta oynarken bu seviyeye gelebileceğini tahmim ediyor muydu? Modern basketbolda kendisini 1.5 olarak tanımlayabilir miyiz? Yaşıtları Avrupa’da çok daha rahat bir basketbol ikliminde yetişirken, burada gençlere bakış açısı zaman zaman onların duygu yapısını olumsuz etkiliyor mu?
Mert’in bu konularda öne çıkan düşünceleri şöyle:
”Bu baskıyı yaşadığım zamanlar oluyor. İster istemez bunu yaşıyorsunuz. Ama herhangi biri benim yapabildiklerimi yapabiliyorsa, ben daha fazlasını yapmalıyım diye kendimi motive ediyorum.”
”Bugüne kadar çoğu zaman 2 numarada kullanıldım. BGL’de çalışırken Erhan Toker ve bu sezon Balıkesir’de Mustafa Mavili beni daha çok 1-2 ağırlıklı kullandı. Bence değişen basketbol düzeninde 1.5 gibi oynayabilirim.”
”Vasilije Micic’le oyun tarzımız çok benziyor diyemem ama belli noktalarda paralellik var. Micic’in bu denli seviye atlayacağını açıkçası tahmin edebiliyordum. Boş zamanlarında bile kulüpte her daim çalışan bir oyuncuydu. Çalışmak ve istek onun kanında vardı.”
”Bazen bu duyguya kapılıyorum. Aslında bu biraz bizim de elimizde olan bir şey. Çok başarılı olan Türk oyuncular da var. Başka şeyler düşünmeden daha çok çalışmamız gerekiyor.”
Euroleague Hedefim Var
Uzun vadede planları arasında Fenerbahçe ve Anadolu Efes gibi Euroleague seviyesindeki takımlarda oynamak var mı? Önümüzdeki sezonki öncelikli hedefleri neler? Bu sezon kendisine neler kattı? Zaman zaman ilk 5, zaman zaman 6. Adam rolünde kullanıldı, bu kendisini nasıl etkiledi?
Mert’in bu sorulara cevapları ise şöyle oldu:
”Euroleague’de oynamak elbette benim hedefim. Ama şu an için o noktaya hazır olduğumu da söyleyemem. Önce BSL’de istikrarlı süreler bulmam ve sonraki aşmaya geçişi öyle planlamam lazım.”
”Yeni sezonda BSL’de süre alabilmek öncelikli hedefim. Bu 5 dakika olur, 10 dakika olur, 15 dakika olur. O seviyede oynayabilmek için mücadelenin içine gireceğim. Açıkçası BSL için artık kendimi hazır hissediyorum. Bir şekilde o noktada süreler almayı hedefliyorum.”
”Bu sezona kadar sadece şutumla var olan bir oyuncuydum. Ama bu sene Mustafa Mavili’nin ve Balıkesir’in bana kattığı çok şey oldu. Daha fazla çembere gittim, oyunu daha fazla yönlendirdim ve bu bana sadece şutumun değil, başka özelliklerimin de olduğunu gösterdi.”
”İlk 5 başlamayı ya da benchten gelmeyi çok takıntı haline getirmiyorum. Nasıl başlarsam başlayayım işimi en iyi şekilde yapmaya odaklanıyorum.”
Bogdan’ın Seviyesine Gelebilirim
Bogdan Bogdanovic’in Türkiye dönemlerinde onu yakından takip eden ve kendisiyle birçok röportajın altına imza atan biri olarak, Sırp yıldızla benzer özellikler taşıdığını düşündüğüm oyuncuların başında Mert Konuk geliyor. Bu sayfalarda, bu bağlamda bazı yazılarım da olmuştu.
Mert’e bunu hatırlattım ve ilk kez kendisinden bu konu hakkında bir değerlendirme istedim. 2000 doğumlu şutör, şunları söyledi:
”Bogdan gibi olabilir miyim, belki olabilirim. Olamamam için önümde bir engel yok. Bogdan’ın da gelişim dönemlerinde sonuçta her şeyi kusursuz değildi. Zamanla birçok şeyi aşmayı başardı. Çok çalıştı, ben de çok çalışarak onun kadar olmasa da, o seviyelere gelebilirim.”
Biraz Jan Vesely Gibiyim
Oyun konsantrasyonu, oyuna olan tutkusu ve kazanma hırsı zaman zaman Mert’in farklı tanınmasına yol açabiliyor. Onu sadece sahada izleyen biri, agresif olarak tanımlayabiliyor. Ancak genç oyuncu, saha dışında tamamen farklı bir yapısı olduğunun da altını çiziyor.
Mert’e hem bu konuyu hem de BSL’de kendisini en çok etkileyen salonları sorduk ve şu cevapları aldık:
”BSL’de en etkilendiğim salonlar, atmosfer olarak Ülker Arena’da Fenerbahçe’yle oynadığımız final serisini ve Karşıyaka maçlarını söyleyebilirim.”
”Aslında ben biraz Jan Vesely gibi taraftarlarla coşan bir oyuncuyum. Taraftarlara enerji vermeyi ve onlardan enerji almayı seviyorum.”
”Saha dışında sakin bir insanım, kendi halinde biriyim. Saha içindeki o agresifliğimin nedeni, kazanma hırsından ve kaybetmeyi istememekten kaynaklanıyor. Ama saha dışında tamamen farklıyım.”
”Boş zamanlarımda daha çok oyun oynamayı, ailemle vakit geçirmeyi seviyorum. Müzik zevkim aslında o anki ruh halime göre değişebiliyor. Okuduğum kitaplar var, biraz daha eski dizileri izliyorum, House MD ve Prison Break gibi.”
TBL’nin Öne Çıkan Gençleri Arasında
Mert, her ne kadar bireysel performansının kendini çok tatmin etmediğini söyleyese de, bu sezon 18 maçta 10.1 sayı ortalaması yakaladı. Aynı zamanda 1.8 asist-1.6 ribaunt-1.0 top çalma ortalaması bulunuyor.
Üç sayı çizgisinden ise %42 gibi, neredeyse her iki denemeden birini isabete çeviren bir ortalama yakalamış durumda.
Mert Konuk, kusursuza yakın şut mekaniği sayesinde önümüzdeki yıllarda oyununa nasıl çeşitlilik katacağını ve gelişiminin hangi seviyelere ulaşacağını yakından takip ettiğimiz oyuncular arasında yer alacak.
Röportaj: Kemal Erdem
[email protected]