Basketbol Gençler Ligi‘nde 23’te 23 yaparak muhteşem bir başarıya imza atan ve şampiyonluğa ulaşan Anadolu Efes‘in zirve yürüyüşü aslında çok da sürpriz olmadı.
Başta koç Özcan Çakar olmak üzere, emeği geçen bütün teknik ve idari ekibi tekrar kutlarız.
Final dışında sezon boyunca Anadolu Efes’te hemen her oyuncu kendini gösterme fırsatı buldu. En az süre alan oyuncunun ortalaması 5-7 dakika arası. Kadronun %90’ı 10 dakikanın üzerini gördü. Biz, bunu hep önemsedik. Fırsat eşitliğinin, oyuncuya olan inancın bir noktada getirisi şampiyonluk olacaktı zaten. Bir, iki oyuncuya bağlı kalmayan, her oyuncusundan verim alabilen, herkese eşit sorumluluk anlayışının sonucunda Anadolu Efes şampiyonluğa ulaştı.
– Oyuncu performansları
Bunu elbette daha sonra detaylı bir şekilde analiz edeceğiz ama kısa kısa bazı notları paylaşmakta fayda var.
Karahan Efeoğlu, benim son yıllarda izlediğim en özel gençlerden biri. Ama onu özel yapan nedenlerden biri de sadece yetenekleri değil, ben özelim diye ortalarda dolanmaması. Kendini takımın üstünde görmedi, gerektiği yerde devreye girdi ve çok büyük oynadı.
Melih Tunca, MVP olacağının sinyallerini zaten veriyordu. Ama o da MVP olayım diye kastırmadı, akışına bıraktı ve takım ruhuyla da bireysel ödül alınabileceğini gösterdi.
Kaan Berk Tarla’ya özel bir parantez açalım. Hem sakatlık dönüşü gösterdiği reaksiyon hem de enerjisi, ayrı bir alkışı hak etti. Final maçında öyle kritik anlarda öyle işler yaptı ki, bu Efes’i oyunun içinde tuttu.
2007’li Kaan Onat’ın 87’li bir veteran gibi yaptığı baskı, soğukkanlı kalışı ve bir an olsun geri adım atmayışı, onun özetleyen en önemli faktördü. Erbey Patlacı, her zamanki gibi hırslıydı. Boyun eğmeyeceğini, pes etmeyeceğini her pozisyonundaki savaşında gösterdi.
Efe Demirel, nasıl başladığına takılmadı, bitirişi önemsedi ve bunun da meyvesini aldı. Salih Altuntaş, iyi direndi, en önemlisi ise karakterini oluşturan mücadelesinden taviz vermedi.
Berkay Dönmez, oyuna girdiğinde hemen herkes o üçlüğün geleceğini tahmin ediyordu. Bu güveni verebilmek önemli. Tufan Baş, skora bakmadan görevini yapmak için büyük çaba gösterdi.
BGL’de sakatlık haberleri pek gündemde olmaz. Ancak Tolga Kay’ın playoff sürecinde gösterdiği yürek bilinmeli. Kazanmak için gerekirse seke seke oynayacak karakterde. Final maçının gizli kahramanlarından oldu, hemen her pozisyonda içeriyi zorladı ve bir noktadan sonra istediğini aldı.
Deniz Gökpınar’dan Baha Korkmaz’a, Tolga Öz’den Yaman Alişan’a, Efe Deniz Can’dan Yağız Uraslı’ya, Cemal Cindoruk’tan sezon ortasında ABD’ye giden Muhammed Emin Kara’ya kadar herkesin katkısı vardı bu başarıda.
Anadolu Efes, hem saha içinde hem dışında ‘şampiyon’ karakteri gösterdi ve bu da başarıyı getirdi.
Takım içindeki bazı oyuncuları yakından tanıyorum ve onların bu karakterin dışına çıkacağına da hiç ihtimal vermiyorum. Yine ayakları yere sağlam basacak, duruşlarını ve çizgilerini koruyacaklardır. Bu şekilde devam ettikleri sürece de yol onlar için sonuna kadar açık olacaktır.
– Başarı böyle de geliyormuş
BGL’nin asıl amacının oyuncu kazanmak olduğunu hep vurguladık. Maç kazanmak için oyuncu kaybeden sistemi eleştirdik. Hem oyuncu hem maç kazanılabileceğini söyledik. Bu seviyede kulüplerin oyunculara belli bir kültür aşılaması gerektiğini vurguladık.
Ülke giderek kutuplaşırken, sporun birleştirici bir unsur olması gerekliliği zaten ortada. Kazanırken ‘kırıcı’ ve ‘incitici’ olmanın, insanlara tepeden bakmanın hiçbir faydası yok.
Anadolu Efes, bu sezon hem oyuncu, hem maç, hem şampiyonluk kazandı.
Üstelik bunu yaparken genel olarak oyuncular, aldıkları eğitim ve kültürle farklı bir duruş sergiledi. Her an mütevazı kaldılar, kırmadan dökmeden, kimseyi tahrik etmeden zaferi sonuna kadar, hak ettileri gibi kutladılar.
Demek ki, bu ülkede böyle şeyler de olabiliyormuş. Çocuklar, bize bunu gösterdi. Bir takımın, her takım sempatizanları tarafından takdir edilebileceğini ve alkışlanabileceğini öğretti.
– Buralar değerlenebilir
Ayrı başlık altında yazılması ve tartışılması gereken bir konuya da kısadan değinerek sözlerimi sonlandırayım.
Ülkenin ekonomik şartları ve kulüplerin içinde bulunduğu durum ortada. Bazı kulüpler bir şekilde ayakta kalabiliyor. Ancak bunun şu anki şartlarda ne derece sürdürülebilir olduğu tartışmaya açık.
BGL’de çok yetenekli, çok özel oyuncular var. Bunların tamamı ileride yıldız olur gibi bir iddiam yok. Ancak rotasyonda 10-15 dakika süre alabilecek 1-2 oyuncu bile çıkartabilseniz, size nerden baksanız 1-2 milyon euroluk rahatlık sağlar.
Kemal Erdem
Mail: [email protected]
Instagram: @kemalerdem54