Hamza Halezeroğlu: Gençlere Güvenilmesi Gerekiyor

Basketbol Gençler Ligi‘nde FMV Işık Okulları Yalova formasıyla izlediğimiz gençler arasında yer alan 2002 doğumlu Hamza Halezeroğlu‘yla özel bir röportaj yaptık.

Genç oyuncularla devam eden röportaj serimizin bu bölümünde Hamza Halezeroğlu’na yer verdik. Hem 2 hem 3 numara pozisyonunda oynayabilen genç oyuncu, basketbola başlama hikayesinden, kariyer hedeflerine kadar birçok sorumuza cevap verdi.

2002 doğumlu oyuncu, BGL’nin tecrübeli isimleri arasında yer alıyor. Aslında röportaj esnasında bir üst seviye için artık zamanın geldiğini belirtirken, bunun için hazırlandığının da sinyallerini veriyordu.

Lafı fazla uzatmadan Hamza Halezeroğlu’yla yaptığımız röportaja geçelim:

Basketbola başlama hikayesini bizlere kısaca anlatan Hamza, konuyla ilgili şunları söyledi:

”Babam sakatlık endişesi nedeniyle futbol yerine basketbol oynamamı istedi. Futbolda daha çok sakatlık algısı oluyordu. 6 yaşında basketbola başladım. Bir de mahalleden bir abim vardı, onu rol model olarak görüyordum. Ben de hem onu görerek hem de babamın yardımıyla Pertevniyal’de başladım.”

”6 yaşımdan beri basketbolu hep iş olarak gördüm. Benim ana planımdı. Böyle başladı ve 5 yıl orada oynadım. Fiziğim de iyi olduğu için yaşıtlarıma göre hep de büyüklerle oynamıştım. Ardından 2 yıl Darüşşafaka’da oynadım ve son 7 yılım da Işık’ta geçti.”

– Motivasyonu yukarı çekti

Türkiye son yıllarda artık Final Four’lara ve hatta şampiyonluklara alışır hale geldi. Önce Fenerbahçe’nin ardından Anadolu Efes’in başardıkları, genç oyuncular içinde farklı bir motivasyon kaynağı oluyor.

Hamza, bu konudaki sorularımıza şu yanıtları verdi:

”Türkiye’deki seriler, Euroleague şampiyonlukları, motivasyonu çok arttırıyor. Normalde maçlarımıza gelmeyen, sadece futbol odaklı olan arkadaşlarımız bile artık bu rekabetlerden ve kupalardan sonra ilgi duymaya başladı. Zeljko Obradovic’in Türkiye’ye gelmesi, Euroleague şampiyonluğunun yaşanması bence çok önemliydi.”

”Fenerbahçe’nin Euroleague’i aldığı sene U15 yılımdı. Caferağa’da bir maçımız vardı. Biraz hastaydım, benchte solgundu yüzüm. Koçum da tribüne yollamıştı beni. Maç bitince babamla birlikte bir koşturmaca olmuştu. O finali izlerken, umarım bir gün bizde oralarda oynayabiliriz demiştim. Orası çok büyük bir seviye, çok özel oyuncular oynuyor. Ama bir Türk takımının bunu yapması çok mutlu etmişti beni.”

– Kendimi 2-3 gibi görüyorum

Modern basketbolda kısaların da önemi artmaya başladı. Genç oyuncu, hem bu konudaki sorularımızı cevaplarken hem de kendinde gördüğü en büyük eksikleri anlattı:

”Bence en büyük eksiğim ve en çok kafa yormam gereken nokta savunma. Savunmada bazen konsantrasyon kaybı olabiliyor. Hücumda pek bu olmuyor. Hücumda kendime çok güveniyorum ama savunmada bazen dalıp gidebiliyorum. Atletik olarak da savunmada biraz daha kendimi geliştirmem lazım.”

”Tempo açısından değil ama o tempoya şutu da katarsak basketbolun geldiği noktayı kendime avantaj olarak görüyorum. Eskiden bu kadar şuta izin verilmiyordu.”

”Bu sezon BGL’de 5 numara hariç hemen her pozisyonda oynadım ama sonuçta burası alt seviye. Bir üst seviyede böyle bir şey olmayacak. Kendimi daha çok 2-3 gibi görüyorum.”

– Melih Mahmutoğlu gibi olmaya çalışıyorum

Fenerbahçe Beko’nun şutörü Melih Mahmutoğlu’nu son yıllarda kendine örnek aldığını söyleyen Hamza, kariyer hedeflerini de anlattı. Genç oyuncuların zaman zaman yaşadığı şut sorunlarıyla ilgili de konuşan Hamza, şöyle devam etti:

”Bazen ritmimi bulmak için attığımda ters teptiği oluyor ama bazen de o ritmi bulunca epey açıldığımda oluyor. Biraz değişik tarzım. Çok şut kaçırarak başladığın zaman ister istemez tedirgin oluyorsun. O zaman doğru şutu bulmak için bekliyorsun. Ritmimi bulduğumda çok zor şutlar deniyorum çünkü sokabileceğime inanıyorum. Ama ilk 3 şut kaçınca bazen beklediğim oluyor. Asiste yöneliyorum, takımıma böyle faydam olsun diyorum.”

”Çocukken NBA’i daha çok izlerdim ama sonrasında Avrupa’ya daha fazla ilgim oldu. Benim idollerim hep değişir. Ama son zamanlarda Melih Mahmutoğlu’nu kendime hedef almıştım. Onun son 2 yıldır oynadığı maçları özellikle çok izlerim. Onun gibi olmaya çalışırım sahada. Yiğit Arslan’ı da söyleyebilirim.”

”Hep adım adım düşündüm. En kısa zamanda BSL’de ciddi süreler alan ve belli bir rolü olan oyuncu olmak istiyorum. Her sezon kendime bir hedef koyuyorum. Umarım bir gün milli takım formasını giyebilirim.”

– En iyiler hala NBA’de oynuyor

NBA’i sadece şov olarak görmenin biraz ağır olacağını belirten genç oyuncu, Euroleague’in daha rekabetçi bir yapıda olduğunu belirtirken, sözlerini şu cümlerle sürdürdü:

”NBA için sadece şov demek biraz ağır kaçabilir. Sonuçta en iyileri yine orada oynuyor. Euroleague’de savunmanın daha sert olması, skorun daha düşük kalması, normal sezon maçlarının bile böyle olması rekabeti daha yukarı çekiyor. NBA’de normal sezon maçlarının zaman zaman gerçekten şova döndüğü oluyor. Savunmada neredeyse hiç olmuyor. Playoff zamanı seviye farklı oluyor.”

– Artık zamanı geldi

BGL’nin kendileri için çok faydalı olduğuna değinen Hamza, artık yaşı itibariyle de farklı deneyimlere yelken açması gerektiğine vurgu yaptı ve şunları söyledi:

”BGL’nin marka değeri epey yükseldi ve bence çok önemli bir organizasyon. A takımda ne yapılıyorsa burada da aynı şey oluyor. Bunu bu seviyede öğrenmek çok değerli. Önceden en iyiler hep İstanbul’da oynardı ama BGL bunu biraz değiştirdi. Gaziantep olsun, İzmir ve Ankara takımları olsun lige çok renk katıyor.”

”TB2L’de ben oynamadım henüz ama mutlaka bir tecrübe katıyordur. Sonuçta sert bir lig. Daha fiziksel bir oyun var. Bu da illa bir şey katıyordur. Ne kadar maç o kadar iyi diyebilirim.”

”BGL’de büyük bir konfor var. Kendi yaşıtlarınla oynamak büyük bir rahatlık sağlıyor. Ama yaşta geldi ve o konfordan çıkmanın da zamanı artık.”

– Gençlere güvenilmesi gerekiyor

Bir kadronun tamamen gençleşmesinin ütopik olacağının farkında olduğunu belirten 2002 doğumlu oyuncu, dolu tribünlere oynamanın da her zaman için bir avantaj olduğunu vurguladı ve artan Youtube yayınlarıyla ilgili sorularımızı da şöyle cevapladı:

”Bütün kadroyı gençleştirmek tabii çok ütopik hedefler ama gençlere de güvenilmesi gerekiyor. Ekonomik nedenlerden dolayı gençlere yönelim oluyor ama bazen alt liglerde bazı takımlarından kapanmasına da sebep oluyor.”

”Dolu tribübe oynamak her zaman avantajdır. Arkanda bir destekle oynamak mutlaka itici güç oluyor. Kendi açımdan böyle oluyor.”

”Youtube yayınlarının başladığı zamanlarda ister istemez bir tedirginlik oluyordu. Sonuçta herkes izleyebiliyor ve işler kötü giderse diye düşünüyordu insan. Ama sonra baktığımızda bunun iyi olduğunu anladık. Akşam eve gittiğimizde maçlarımıza bakabiliyoruz ve hatalarımızı daha net görebiliyoruz. BGL seviyesinde bunun sağlanması çok önemli.”

– Saha dışı

Basketbol dışındaki hobileriyle ilgili olarak ise şunları söyledi:

”Basketbol dışında dizi ve film izlemeyi severim. Kitap okurum, bazı dönemler Football Manager oynarım. Oyun oynamaya çok alışkın değilim ama FM oynamayı çok seviyorum.”

– İstatistikler

Bu sezon 16 maçta 27.4 dakika sahada kalan Hamza Halezeroğlu, 10.8 sayı-1.7 asist-3.7 ribaunt ortalama yakaladı. Bu sezonki en iyi maçını ise Türk Telekom’a karşı 26 sayıyla oynadı. 2002 doğumlu oyuncu, Gelişim Koleji’ne de 6-9 üç sayı isabetiyle 22 sayıyla oynamıştı.

Hamza, 16 maçın 9’unda çift haneleri gördü.

Röportaj: Kemal Erdem
Mail: [email protected]
Instagram: @kemalerdem54

About The Author

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir