Tofaş‘ın bu yaz kadrosuna kattığı 1996 doğumlu milli oyun kurucusu Berk Uğurlu son yıllarda gösterdiği gelişimle en çok takdir toplayan oyuncular arasında başı çekiyor.
Başladığı ve geldiği nokta göz önüne alındığında bundan sonra gelebileceği seviyeyi de yine kendisi belirleyecek. Kaç oyuncuya bu nasip olur bilinmez. Ancak Berk, kendi kaderini kendisinin yazabileceğini herkese gösterdi.
Türk basketbolunun tartışmasız en efendi, en düzgün, en karakterli oyuncuları arasında liste başında. Rakip takımla, oyuncusuyla ya da taraftarıyla hiçbir şekilde uğraşmadan, sadece işine odaklanan ve kendini basketbolu adamış bir hayat sürüyor Berk Uğurlu.
Örnek teşkil edecek o kadar çok noktası var ki, bu başka bir yazının konusu bile olabilir.
Savaşmayan Çoktan Kaybetmiştir
Birçok oyuncunun hayalini süsleyen Fenerbahçe’den ayrıldığında göstereceği reaksiyon kariyerini şekillendirecekti. Che’nin, ”Bana güç veren zaferlerim değil, yaşamdaki yenilgilerimdir.” sözünü uygulamalı olarak gösterdi bize. O, savaşmayı tercih etti. Kaybetmeyi bir an olsun bile düşünmedi.
Yeniden Doğuş Süreci
Karşıyaka’daki ilk sezonunda sadece kendisine değil, herkese ispat etmesi gereken şeyler olduğunu biliyordu. Psikolojik olarak bu süreci yönetmek de çok kolay değildir. Süreleri ve sorumluluğu arttı. Buna paralel olarak aslında hata payı da giderek azaldı. Yine de o sezon 28.8 dakika süre alarak 7.7 sayı-3.0 asist-2.1 ribaunt ortalamaları yakaladı. BCL’de ise 27.2 dakika süreyle 8.3 sayı-2.9 asist-1.8 ribaunt yaptı.
Adım Adım İlerliyor
Başarılı bir sezonu geride bıraktığında ise bu kez herkes başka bir şeyi merak ediyordu. Bu çıkış yapay mıydı, yoksa kalıcı mı? Berk için önünde bir sınav daha vardı. Bu sınavı, BSL’de 10.1 sayı-4.7 asist-3.0 ribauntla, yani kariyer sezonuyla vermişti. Üstelik sadece istatistiklerini yukarı çekmemişti. Şutunu da belirgin bir şekilde geliştirmişti. Artık oyununa yeni bir silah daha eklemişti.
Çok Çalışmanın Ödülü
Berk, aslında bazı şeylerin bahanesi olmadığını da ister istemez herkese gösterdi. Kolaya kaçabilirdi, ortalamaya yakın bir kariyer sürdürebilirdi. Pes edip, sıradanlaşabilirdi. Öyle yapmadı. Çok çalıştı, tek başına kendini salona kapatıp, saatlerce şut attı. Günün sonunda ise insanlar, onun gelişimini hayranlıkla izledi. Her geçen yıl üzerine koymasını alkışladı.
Kimlik Değişti Karakter Değişmedi
Tofaş’ta farklı bir seviyede, farklı bir sistemde ve farklı bir rolde karşımıza çıktı. O, bunun da üstesinden gelebileceğini gösterdi. Yakaladığı 5.5 asist ortalaması aynı zamanda kariyerinin üst noktası. Burada kendisinden beklenen oyunu yönlendirme işini de kusursuza yakın bir şekilde yaparken, işin savunma kısmında caydırıcılığı ve enerjisi ise çok başka bir seviyeye çıkmış durumda.
Uzun İnce Bir Yol
2017’yi Berk Uğurlu için yeniden doğuş olarak tanımlarsak, aradan geçen kısa sürede aldığı mesafeyle birlikte, bundan sonrası için yolunu yine kendisinin belirleyeceğini söylemekte fayda var. Belki de onu yine Euroleague sahnesinde görmek çok fazla zamanını almayacak.
Kemal Erdem
[email protected]